Küresel güçlerin karşısında varlık gösteren ve onların varlığını tehdit eden yegâne güç, milliyetçiliktir. Onu ve mensuplarını, öldürere...
Küresel güçlerin karşısında varlık gösteren ve onların
varlığını tehdit eden yegâne güç, milliyetçiliktir. Onu ve mensuplarını, öldürerek
sindirmek, etkisizleştirmenin hemen her türlü yolu denenmesine rağmen, yumuşak
güç kullanılarak tasfiyeyi denemektedir. Türkiye’de uygulanmak istenene oyunda,
budur. Başarılı olabilecekler mi? Zaman gösterecektir. Ancak oyuna gelindiğini
de gözden kaçırmamak gerekir.
3. dünya savaşının eşiğine gelmiş dünyada, en kritik
jeopolitiğine sahip ülkemizin, terör ve bölücü siyasi tehdit altında iken,
milliyetçilerin “dağınık ve bozgun” görüntüsü vermesi, milleti endişeye
düşürmektedir. Birbiriyle uzlaşmak umudu görünmeyen keskin bir “diş bileme”
psikolojisi içinde, duyarlı Türk milliyetçilerinin endişe duymaları,
yadırganmamalı, meseleyi anlaşılabilir hale getirmeliyiz.
Dünyanın çok kritik ve karmaşık bir siyasi iklimi
yaşadığı günümüzde, milletleri ayakta tutabilecek devlet-millet bütünlüğünü
sağlayacak yegâne güç; milliyetçiliktir. Zihnen yıkılmayan milletler, cebren ve
silahla asla yıkılmazlar. Bu sebeple içte ve dışta hedef haline gelen Türk
milliyetçilerinin, kendi içlerinde yaşadıkları çözülme ve dağılma süreci ister
istemez bazı endişelerin açıklanmasını gündeme taşıya biliyor. Bu düşüncelerden
biride, küresel emperyalizme teslim olmuş sistem, Türk milliyetçilerini
emperyalizm adına, “”tasfiye mi ediyor?” sorusu sıkça sorulmaktadır. Bizde
konuyu değişik boyutları ile birkaç makale ile izah etmeye çalışacağız.
“Türk milliyetçileri, Türkiye’de siyasetten tasfiye mi
ediliyor?” sorusu; oldukça karmaşık ve
net bir cevap verilmesi zor olan bir konudur.
Türkiye Cumhuriyeti devletini kuran ”Türk
milliyetçiliği” iradesinin temsilcileri olan milliyetçi yapıdan intikam
düşüncesinde olan emperyalist güçlerin nihai hedefi olması beklenilen bir
durumdur. Ancak bu durum mevcut şartlar içinde çok yönlü araştırma ve tahlili
gerektiren bir husustur. Gözlemlerle elde edilen veriler;
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) gibi geleneksel Türk
milliyetçi partiler, Türkiye siyasetinde hâlâ varlık gösteriyor. Örneğin, bir
araştırma kapsamında Türk milliyetçileri üç gruba ayrılabiliyor: MHP/BBP
ekseninde, İYİ Parti ekseninde ve daha alternatif milliyetçi partiler
ekseninde. turkiyearastirmalari.org, setav.org
Milliyetçilik ideolojisi Türkiye’de “yükselen” bir
kimlik olarak değerlendiriliyor. Mezuniyetle “tasfiye” sözcüğüyle tam uyuşmayan
biçimde ama milliyetçi söylem ve kimliğin farklı biçimlerde varlık gösterdiği
belirtiliyor. tr.boell.org
Bazı milliyetçi partiler ya da milliyetçi kimlikli
siyasetçiler, “etkisini azaltma”, “yeniden konumlanma” süreçlerinden geçiyor
gibi görünüyor. Örneğin, İYİ Parti içerisinden bir milliyetçi çizgideki
kişilerin “tasfiye edildiği” iddiaları ortaya çıkmış durumda. habererk.com
Akademik incelemeler, Türk milliyetçiliğinin ideolojik
anlamda dönüşüm geçirdiğini, partiler dışında sivil toplum veya farklı
örgütlenme biçimlerinde daha aktif hâle geldiğini ortaya koyuyor. setav.org
Tasfiye
meselesini değerlendirdiğimiz de;
“Tasfiye” sözcüğü güçlü bir imayı içeriyor — yani
sistematik olarak ve bilinçli şekilde bir grubun dışlanması ya da
etkisizleştirilmesi durumu. Mevcut veriler bu kadar kesin bir “tasfiye” süreci
olduğunu güçlü biçimde desteklemiyor.
Ancak “geleneksel biçimde milliyetçi siyasetçilik” ile
“yeni biçim milliyetçilik” arasında bir mesafe var gibi görünüyor. Yani
milliyetçilerin tamamen ortadan kalkmadığı ama rolleri, örgütlenme biçimleri,
hedefleri ya da siyasette karşılaştıkları koşulların değiştiği söylenebilir.
Ayrıca milliyetçiliğin farklı partilerde yer bulması,
kendi içinden başka akımlara kırılmalar olması gibi dinamikler var. Bu durum
“eşit şartlarda” bir dışlanmadan ziyade, ideolojik rekabet, strateji
değişimleri ve parti içi güç mücadeleleriyle açıklanabilir.
Gelinen notada; Evet, Türk milliyetçiliği ya da
milliyetçi siyasetçiler zorlanıyor, yeniden konumlanıyor, örneğin
farklı partilerde sesini bulmaya çalışıyor.
Ama hayır, şu anda elimizde “Türk milliyetçileri
tamamen siyasetten tasfiye ediliyor” diyebileceğimiz sağlam kanıtlar yok.
Durum; daha çok, milliyetçi hareketin seçim
politikaları, örgütlenme biçimi ve ideolojik duruşu değişiyor; eski güçlü “tek
kanallı” milliyetçi söylem-politik yapı artık aynen işlemiyor.
Ne var ki, Milliyetçi çizgideki siyasetçilerin parti
değiştirme ya da dışlanma süreçleri, incelenmeye muhtaç bir durumdur. Bundan
sonraki yazılarımda bu konuyu ele alacağım.
Nesim Yalvarıcı
YORUMLAR