Üzerinde yaşadığımız coğrafya da, farkındalık içinde uyanık, güvenliği teminat altına almak üzere dinamik ve esnek bir politikanın hayat...
Üzerinde yaşadığımız coğrafya da, farkındalık
içinde uyanık, güvenliği teminat altına almak üzere dinamik ve esnek bir
politikanın hayata geçirilmesi, uzun ve çok yönlü bir bakış açısını geliştirmek
ile mümkündür. Var olma iradesinin bilimsel ve inanç ile tellendirilmeli ve
yaşantımızın bir parçası haline getirilmelidir. Güncel gelişmelerin, temel
politikalarımıza uyarlayabileceğimiz bir bilgi ve inanç ile bu bilgiyi
duyarlılık içinde hayata geçirebilmeliyiz. Bu aynı zamanda milli bir politik
anlayış haline getirilmelidir. Bilinmelidir ki, demokratik bir devlet
anlayışında, farklı felsefi, dini ve siyasi düşünce farklılıkları
olacaktır-olmalıdır. Buna rağmen var olmamızı sağlayan temel politikaların merkeze
alınabileceği bir parlamenter sistem, aynı zamanda farklı düşüncelere fırsat
verirken, bu düşüncelerin sınırlarını da belirleyebilmelidir. Bu sebeple, insan
haklarına dayalı, insani ve milli stratejilerin hayata geçmesi kaçınılmazdır.
Türk Devleti’nin bekası, sadece
sınırlarının korunmasıyla değil; millî birlik, toplumsal dayanışma ve ortak
kimlik bilinci ile mümkündür. Devletin bütünlüğü, tarihî köklerinden gelen milli
irade, ortak kültür ve stratejik ileri görüşlülükle (vizyonun)
sürdürülmesiyle korunabilir.Bu strateji, Türk milletinin jeopolitik,
ekonomik, kültürel ve güvenlik alanlarındaki bütünlüğünü tahkim etmeyi
amaçlamaktadır.
Türk milletinin
stratejik hedefi;Türk
Devleti’nin üniter yapısını, millî kimliğini ve jeopolitik hâkimiyet alanını
koruyup güçlendirerek; dış ve iç tehditlere karşı bütüncül ve sürdürülebilir
bir ulusal dayanıklılık sistemi oluşturmak.
Bu hususların hayata geçirilebilmesi, bir takım temel
ilke ve esaslara bağlıdır. Bu ilkeler;Millî Egemenlik ve Üniter Yapı: Türkiye
Cumhuriyeti’nin temel esasları olan tek bayrak, tek vatan, tek millet, tek
devlet ilkesi değiştirilemez önemdedir.
Sosyal Adalet ve Eşit Vatandaşlık: Tüm vatandaşlar, etnik, dini veya
mezhepsel fark gözetilmeksizin Türk milleti kimliği altında eşit haklara sahip
olmalıdır.
Güçlü Devlet – Güçlü Millet Dengesi: Devletin otoritesi halk desteğiyle
meşrulaşmalı, vatandaş devlete güven duymalıdır.
Jeopolitik Farkındalık: Türkiye’nin coğrafi konumu, millî
bütünlüğü hem hedef hem araç kılar; bu nedenle bölgesel istikrar politikaları
millî güvenliğin ayrılmaz parçasıdır.
Bu
stratejinin uygulama alanı bulmasında kullanılan araçların politik eksenleri
olmalıdır.
Milli Güvenlik ve Savunma Stratejisiİç güvenlikte entegrasyon temelli
güvenlik yaklaşımı (TİG) uygulanmalı: terörle mücadele sadece askeri değil,
sosyal, ekonomik ve psikolojik boyutlarıyla yürütülmelidir.
Savunma sanayiinde millileşme oranı %90+ hedeflenmelidir.
Sınır ötesi tehditlere karşı proaktif caydırıcılık
doktrini (örneğin Pençe-Kılıç, Kalkan vb. operasyon modelleri) devam
ettirilmelidir. Gerektiğinde, sınırımızı, sınır ötesinden koruyabileceğimiz
operasyonel kabiliyetimizi geliştirmeliyiz.
Siber güvenlik ve yapay zekâ tabanlı savunma
sistemleri güçlendirilmelidir.
Ülke güvenliğinin sadece güvenlik unsuru ile
olmayacağı hakikatinin kabul görmesi gerekir. Ülkedeki her bireyin
farkındalığının gelişebilmesi;
Ortak tarih, dil ve kültür bilinci temelinde “Milli
Kimlik Eğitimi” müfredatı oluşturulmalıdır.
Türk dünyası ile kültürel entegrasyon projeleri (ortak
alfabe, tarih atlası, medya birliği) desteklenmelidir.
Kitle iletişim araçlarında Türk değerlerini koruyan kültürel
koruma yasası uygulanmalıdır.
Bir ülke sahip olduğu bütün varlık unsurlarını
koruyabilmesi üretim gücüne bağlıdır. Ekonomik dayanıklılık ve üretim gücü;
Bölgesel kalkınma farklarını azaltmak için milli
üretim bölgeleri oluşturulmalı (Doğu Anadolu, Güneydoğu, Karadeniz
hinterlandı).
Gıda, enerji ve savunma sektörlerinde stratejik
bağımsızlık sağlanmalıdır.
Türk Lirası’nın güçlendirilmesi ve dijital para
(TURCOIN) ile ekonomik egemenlik pekiştirilmelidir.
Aynı zamanda, ülke bütünlüğünün toplumsal bütünlüğe
bağlı olduğu gerçeğini, “Toplumsal bütünlük ve Milli psikoloji ile sağlamak
üzere;
Sosyal medya ve yabancı propaganda etkilerine karşı Milli
Bilinç ve Direnç Programı (MBDP) oluşturulmalıdır.
Gençlik politikaları, “kimliksizleşme” yerine “kökten
modernleşme” ilkesiyle yürütülmelidir.
Aile kurumunun korunması, demografik sürekliliğin
temelidir. Nüfus politikası stratejik öncelik olmalıdır.
Ülkemizin, sınırlarımız dışındaki unsurlarla ve Türk
dünyası ile ilgili politik eksen oluşturulmalıdır.
Türk Devletleri Teşkilatı, Türk Jeopolitiği’nin
merkezi koordinasyon yapısı haline getirilmelidir.
Orta Asya, Kafkasya, Balkanlar ve Orta Doğu’da Türk
nüfuslu bölgelerle kültürel ve ekonomik ağ kurumsallaştırılmalıdır.
Türk Devleti’nin bölgesel istikrar sağlayıcı gücü, Ankara
merkezli denge siyaseti ile sürdürülmelidir.
Bütün olarak uygulanacak politikaların, takibi ile
ilgili bir merkezin oluşabilmesini sağlamak üzere; “stratejik yönetim ve
koordinasyon merkezine ihtiyaç olacaktır. Bu esasa göre;
Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Milli Bütünlük Stratejik
Koordinasyon Kurulu (MBSKK) kurulmalıdır.
Bu kurul; güvenlik, ekonomi, eğitim, medya ve dış
politika alanlarındaki bütünleşik politikaları koordine etmelidir.
Yapay zekâ tabanlı milli veri tabanı ile ulusal tehdit analizi sürekli
güncellenmelidir.
Nihai hedefimiz, Türkiye cumhuriyeti Devleti’nin
bölünmez bütünlüğü; askerî güç, ekonomik istikrar, kültürel kimlik ve
toplumsal dayanışmanın birlikte işlemesiyle korunabilir.
Bu strateji, Türk milletinin tarihsel iradesini, jeopolitik ileri görüşünü (vizyonunu)
ve milli birliğini gelecek yüzyıla taşıyacak temel çerçeveyi oluşturmalıdır.
Bu sayede, büyük Türk birliğine giden yolda,
kararlılığımızın, dost ve düşmana kabul edebilmesini sağlamaktır.
Aynı zamanda, “Devlet ebed müddet, millet ile kaimdir.”
Esasını devlet politikamızın temellerinin oluşmasını sağlamaktır.
NESİM YALVARICI
YORUMLAR