SİYASAL İSLAM VE KÜRESEL EMPERYALİSTLER

  Siyasal İslam, İslam dinini sadece bireysel bir inanç sistemi olarak değil, toplumsal ve siyasal düzenin temeli olarak gören bir ideoloj...

 


Siyasal İslam, İslam dinini sadece bireysel bir inanç sistemi olarak değil, toplumsal ve siyasal düzenin temeli olarak gören bir ideolojik yaklaşımdır. 20. yüzyıl boyunca özellikle sömürge sonrası dönemde İslam dünyasında yeniden güç kazanmıştır. Ancak bu yükseliş, küresel güç merkezleriyle (ABD, İngiltere, Fransa gibi Batılı emperyalist devletlerle) karmaşık bir ilişki içinde gelişmiştir.

Batı düşünce sistemi, sömürü ve insan hakları ihlallerine dayalı, “liberal-neo-liberal” temelli olması, İslam’ın tevhit (birlik) anlayışı ile tezat olması, batının İslam ülkelerinde kabul görmesinin önünde bir problem olarak görülmektedir. Bunu aşabilmek üzere, küresel emperyalist batı, “siyasal İslam anlayışı” ile liberalizmi gizleyerek, düşüncesini icra etmektedir. Hatta bu sisteme; “İslam ile soslanmış siyasi anlayış” denilmesi bundandır.

İkinci dünya savaşı ve sonrası, Sovyetlerin dünya siyasetinde varlığını hissettirmesinde geliştirilen bu anlayış, İslami diyalektiği de bilgi çarptırılmasına (dezenformasyona) uğratmıştır. İslam iki kutuplu Dünya’da, ikiye bölünmüştür. Seyyid Kutup ve benzeri fikir adamlarının sosyalizmle uyumu için çalışmaları, geriye kalanların ise emperyalist batı ile bütünleşme siyaseti gütmeleri söz konusu olmuştur.

Batı emperyalizmi, Sovyetler Birliği’ne karşı İslamcı hareketleri “anti-komünist araç” olarak desteklemiştir. Afganistan örneği: ABD ve CIA, 1980’lerde mücahitleri destekleyerek İslamcı unsurları Sovyet işgaline karşı kullanmıştır. Orta Doğu’da: Siyasal İslam, Arap milliyetçiliğine ve sosyalizme karşı “denge unsuru” olarak teşvik edilmiştir.

Soğuk savaş sonrası, Komünizmin çökmesiyle siyasal İslam hem kontrol edilmek istenen bir tehdit hem de “yeni düşman” olarak konumlanmıştır.

11 Eylül (2001) sonrası “İslamcı terör” kavramı küresel siyasetin ana meşruiyet aracı haline getirilmiştir.

Emperyalist stratejiler ve siyasal İslam üç farklı anlayışla kullanmıştır.

İdeolojik güdüleme (manipülasyon): amacı toplumluları kontrol etmek, ulus direncini zayıflatmak, Arap baharı sürecinde bazı “İslamcı” gurupların batı destekli yükselişi,

Jeopolitik kullanım; bölgesel dengeleri değiştirmek, enerji hatlarını ve devlet yapılarını kontrol etmek, Afganistan, Suriye de farklı İslamcı bölüntü (fraksiyonları) desteklemek,

Meşrulaştırma aracı, müdahalelere gerekçe üretmek, teröre karşı savaş doktrini ile askeri işgallerini meşrulaştırmak olarak uygulanmaktadır.

Siyasal islamın emperyalizme karşı tavrı var mıdır?Siyasal İslam tek tip değildir; iki eğilim belirgindir:

 

Emperyalizme uyumlu İslamcılık; Batı’nın çıkarlarına entegre olmuş, ekonomik olarak neoliberal politikaları benimseyen, yönetim biçiminde meşruiyeti dini sembollerle güçlendiren yönetimler. Körfez monarşileri, ABD ile stratejik ortaklık içindeki bazı İslamcı partiler. Ülkemizde, DP, AP, ANAP, AKP ve bunları n kontrol edebildiği yapılar.

Emperyalizme karşı direişçi İslamcılık; Filistin, İran Devrimi, Hizbullah gibi hareketlerde görülen anti-emperyalist çizgi. Ancak bu hareketler de zaman zaman içsel otoriterlik ve mezhepçi siyaset nedeniyle küresel meşruiyetini kaybetmiştir.

Küresel güçler için siyasal İslam’ın işlevi;

Toplumsal Enerjiyi Yönlendirme: Dini duyguları siyasi kontrol mekanizmasına dönüştürmek.

Ulusal Bilincin Zayıflatılması: Etnik ve mezhepsel ayrışmalar üzerinden “böl ve yönet” politikalarının sürdürülmesi.

Ekonomik Bağımlılığın Sürdürülmesi: İslam ülkelerinin finansal sistemlerinin Batı merkezli yapıya bütünleşmiş (entegre) edilmesi.

Yumuşak Güç Üretimi: Batı’ya yakın İslamcı figürlerin medya ve diplomasi aracılığıyla meşrulaştırılması.

Sonuç olarak; Siyasal İslam ile küresel emperyalizm arasındaki ilişki çift yönlü bir bağımlılık şeklindedir:

Emperyalist güçler, İslam dünyasında düzen kurmak için siyasal İslam’ı araç sallaştırmıştır.

Bazı İslamcı hareketler ise emperyalist  güçlerle taktiksel ittifaklar kurarak iktidar elde etmeye çalışmıştır.
Sonuçta bu ilişki, İslam dünyasında siyasal parçalanma, kültürel kutuplaşma ve ekonomik bağımlılık üretmiştir.

NESİM YALVARICI

Kaynakça:

Olivier Roy, The Failure of Political Islam (1994)

Gilles Kepel, Jihad: The Trail of Political Islam (2002)

Cemil Aydın, The Idea of the Muslim World (2017)

Hamid Dabashi, Post-Orientalism (2009)

Tariq Ramadan, Islam and the Arab Awakening (2012)

 

YORUMLAR

Ad

Makale,131,Şiir,12,
ltr
item
Nesim Yalvarıcı Blog: SİYASAL İSLAM VE KÜRESEL EMPERYALİSTLER
SİYASAL İSLAM VE KÜRESEL EMPERYALİSTLER
Nesim Yalvarıcı Blog
https://www.nesimyalvarici.com/2025/10/siyasal-islam-ve-kuresel-emperyalistler.html
https://www.nesimyalvarici.com/
https://www.nesimyalvarici.com/
https://www.nesimyalvarici.com/2025/10/siyasal-islam-ve-kuresel-emperyalistler.html
true
4680738629484459283
UTF-8
Tüm Yazılar Görüntülendi Hiç yazı bulunamadı TÜMÜNÜ GÖSTER Devamını oku Cevapla Cevabı iptal et Sil Yazar: Anasayfa SAYFALAR GÖNDERİLER Hepsini gör SİZİN İÇİN TAVSİYE EDİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH TÜM GÖNDERİLER İsteğinizle eşleşen bir yayın bulunamadı Anasayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Paz Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Oca Şub Mar Nis Mayıs Haz Tem Ağu Eyl Eki Kas Ara şimdi 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago 5 haftadan daha önce Takipçiler Takip et BU PREMIUM İÇERİK KİLİTLENDİ ADIM 1: Bir sosyal ağda paylaşın 2. ADIM: Sosyal ağınızdaki bağlantıyı tıklayın Tüm Kodu Kopyala Tüm Kodu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalandı Kodlar / metinler kopyalanamıyor, lütfen kopyalamak için [CTRL] + [C] (veya Mac ile CMD + C) tuşlarına basın İçerik Tablosu