Emperyalizm , etnik bölücülük , ekonomik kriz , terörle mücadele gibi yöntemlerle, ülkelerin iç işlerine müdahale ederek, emperyalist p...
Emperyalizm, etnik bölücülük, ekonomik kriz, terörle
mücadele gibi yöntemlerle, ülkelerin iç işlerine müdahale ederek,
emperyalist politikalarını tahakkuk ettirmektedir.
Elbette bu politikaların
etkisizleştirilebileceği alternatif stratejiler vardır. Bu stratejileri
sistemli bir teoriyle devlet politikası haline getirmek, zaman alsa da, etkili
olabileceğine inanmak mümkündür. Araç – Yöntem – Beklenen Etki şeklinde ele
aldığımız iddiamızı, dinamik bir toplum yapısı ile varlık mücadelesini, insan
haysiyetine uygun bir şekilde verebilmek mümkündür. Elbette dirençle
karşılaşılacaktır. Uluslararası politik arenada tehdit, baskı, yıldırma ve
mücbir durumlarla karşı karşıya kalınacağını da var saymalıyız.
Bu durumda,
milli irade sergileyecek bir devlet yapısına ihtiyaç olacaktır. Bizim
sergileyeceğimiz yegâne husus bu iradedir. Bizim elde edeceğimiz netice, örnek
alınarak, dalga boyu yayılma göstermesi kabildir.
Önleme
stratejileri:
Araçlar;
Eğitim; eleştirel
düşünme, milli tarih bilinci, değerler eğitimi ile toplumsal farkındalık ve
bilinç artışı, ideolojik direnç ile beklenen etkiyi sağlamak,
Medya ve
İletişim; doğru bilgi akışı, çarpıtma (dezenformasyonla) mücadele, milli medya
projeleri ile kamuoyunun yönlendirilmesinin engellenmesi, güven tazeleme,
Ekonomi:
yerli üretim teşviki, stratejik sektörlerde bağımsızlık, dış borç azaltılması
ile Ekonomik bağımsızlık, dış müdahalelere karşı dayanıklılık,
Diplomasi:
Çok kutuplu ilişkiler, bölgesel ittifaklar, bağımsız dış politika,
Güvenlik:
Güçlü savunma sanayi, istihbarat paylaşımı, iç güvenlik reformu ile toplumda
aidiyet duygusun güçlenmesi, yabancı kültür baskısının azalması,
Kültür:
yerli kültürün desteklenmesi, dil ve kimlik korunması ile toplumun aidiyet
duygusunun güçlenmesi yabancı kültür baskısının azaltılması,
Hukuk:
demokratik hukuk düzeninin güçlendirilmesi,
emperyalizme karşı koyabilme iradesini ortaya koymaktır. Yolsuzlukla
mücadele ile iç istikrar ve meşruiyetin güçlendirilmesi yoluyla, devletin bütün
emperyalist emellere karşı dirençli bir yapı oluşturacağı mümkündür.
81.
Birleşmiş milletler toplantısının hemen akabinde, ABD ile yapılan anlaşmalara
bakıldığında, millet olarak, mücbir politikalar imza attığımızı nasıl izah etmeliyiz?
Hâlbuki
yukarıda ifade edilen hususların yürürlüğe girmesi parlamenter devlet sistemi
olan ülkelerde, meclis yasama görevi ile bu hususları yürürlüğe sokabilmesi pekâlâ
mümkündür.
Eğer
zikredilen hususlarla ilgili yürürlükte ve uygulamada işlerlik yoksa anayasal
çerçevesi çizilen bu hususu uygulamıyorlar ise, emperyalistler ile işbirliği
olgusundan bahsedebiliriz.
Bu
doğrultuda, ülkemizi duyarlılıkla gözlediğimizde, sorgulanması gereken bir
konum mevcuttur.
Edimleme
metoduyla sirklere hayvan yetiştirilen bir metodun eğitim metodu olması,
eğitimden beklenen neticeyi alamayacağımız gibi emperyalistlerin hedeflerine
uygun eğitimin varlığından bahsedebiliriz.
Küreselcilerin
isteklerine ve hileli yönlendirme (manipülasyona) esas olan medya ve iletişimin
varlığı vahim bir durum değil mi?
Popüler
kültür dediğimiz, tüketimi, cinselliği ve sahip olmayı esas alan bir kültürel
olgunun egemenliği toplumsal sorumluluk duygusunu ortadan kaldırdığı gibi, sunulan
her şeyi, analiz yeteneğinden mahrum bir şekilde, sorumsuzluğun pompalandığını
görebilmekteyiz.
Üretim,
güvenlik ve hukukun ele alındığında, hiçte iç açıcı bir manzaranın olmadığını
görmek mümkündür.
Tarımsal
ürünler ve üretim bakımından kendi kendimize yetebilen bir devletin, saman
ithal eder duruma gelmesi sorgulanmalıdır.
Enerji ve
sanayi ürünlerimizi özgür irademiz ile tedarik edemiyorsak, içinde bulunduğumuz
durum emperyalistlerin egemenliğinde olduğumuzu göstermektedir.
Nesim Yalvarıcı
YORUMLAR