ABD emperyalizmi; yalnızca askeri güce dayanmayan, aynı zamanda siyasi, ekonomik ve sosyo-k...
ABD emperyalizmi; yalnızca askeri güce dayanmayan,
aynı zamanda siyasi, ekonomik ve sosyo-kültürel mekanizmaları birlikte
kullanan bir stratejidir. Bu çerçevede etnik bölücülük ve ekonomik krizler,
“yönetilmesi gereken sorun” gibi değil, amaçlı kullanılan araçlar haline
getirilmektedir. Bunu dört boyutta özetleyebiliriz:
Etnik
bölücülük üzerine:
Kimlik siyaseti: ABD, farklı etnik/dini grupları kendi çıkarları
doğrultusunda öne çıkarır. “Özgürlük”, “öz yönetim” veya “insan hakları”
söylemleri üzerinden ayrılıkçı hareketlere meşruiyet sağlar.
Yerel müttefikler yaratma: Bölgesel etnik grupları
destekleyerek onları birer “saha gücü” olarak kullanır (örneğin Türkiye, Irak,
Suriye ve Balkanlarda).
Parçala-yönet stratejisi: Etnik gerilimleri canlı tutarak
merkezi devletlerin zayıflamasına yol açar, böylece o devletleri dış politikada
bağımlı kılar.
Ekonomik
Kriz yönetme:
Kriz üretme / derinleştirme: Yaptırımlar, ticaret
kısıtlamaları, borçlandırma mekanizmaları ile ülkeleri ekonomik darboğaza
sürükler.
IMF-Dünya Bankası politikaları: Kriz yaşayan ülkelere “yardım” adı
altında yüksek faizli krediler verir, karşılığında özelleştirme, pazar açılımı
ve dışa bağımlılığı artıran reformlar dayatır.
Çok uluslu şirketler aracılığıyla sömürü: Kriz ortamında ucuz işgücü, doğal
kaynak ve pazar imkânları daha rahat ele geçirilir.
Etnik ve Ekonomik unsurları birleştirme:
Kriz anında etnik fay hatlarını tetikleme: Ekonomik sıkıntılar yaşayan
toplumlarda etnik/dini gerilimleri öne çıkararak iç çatışmaları kışkırtır.
Meşruiyet üretme: Ekonomik krizle zayıflayan devletin otoritesi
sorgulanır; etnik gruplar “kurtuluş yolu” olarak ABD’nin desteklediği ayrılıkçı
projelere yönlendirilir.
Askeri müdahaleyi kolaylaştırma: Kriz ve iç bölünmeler gerekçe
gösterilerek ABD veya müttefiklerinin “istikrarı sağlama” adına bölgeye
müdahalesi meşrulaştırılır.
Tehdit boyutu:
üç boyuttan da netice alamıyor ise, sıklıkla başvurduğu, askeri üstünlüğünü,
ekonomik yaptırımlarını, bölgesel ve küresel paydaşlarını da devreye sokarak,
vekalet savaşları yoluyla savaşabileceğini diplomatik bir üslup olarak
kullanabiliyor.
ABD emperyalizmi, doğrudan işgal yerine dolaylı
kontrol yöntemlerini tercih eder. Etnik bölücülüğü ve ekonomik krizleri birer
araç olarak kullanarak ülkelerin bağımsız hareket etmesini engeller, onları
kendi küresel çıkarlarına uyumlu hale getirir.
Bu meyanda, kendi politikalarının uygulanmasında
işbirliği yapan siyasal partilerin iktidara gelmesi için kamuoyunu etkiler ve
ilgili partinin programını ve seçim finansını doğrudan veya dolaylı olarak
destekler.
En önemlisi, ABD’nin menfaatlerini, ülkelerinde
koruyabilecek, kritik konularda bilgi aktarımı ve ABD’nin politikalarına uygun
stratejik planlar yapabilen elemanları satın alabilmektedir.
Nesim Yalvarıcı
YORUMLAR