ABD’NİN ASYA YÖNELİMİ

  ABD’nin Asya politikasının) temel yönelimlerini ve mevcut gelişmeleri değerlendirdiğimizde, karşımızda farklı bir gelişme görebiliyoruz....

 


ABD’nin Asya politikasının) temel yönelimlerini ve mevcut gelişmeleri değerlendirdiğimizde, karşımızda farklı bir gelişme görebiliyoruz. Baiden Döneminde başlayıp, Trump döneminde de sürdürülmekte olan Asya politikası, her gün yeni bir taktik ve manevra ile Temel hedef ve stratejilerini ortaya koymaktadır. United States of Peace ve Foreign Policy’in verilerine göre, Yürütmek istediği politikaları,  şu şekilde okuyabiliyoruz.

Çin’in yükselişini dengeleme / rekabetçi strateji: ABD, Çin'i bölgedeki etkisini artıran bir stratejik rakip olarak görüyor ve Asya-Pasifik’te Çin’in askeri, ekonomik ve diplomatik etkisini sınırlamaya yönelik adımlar atıyor. Bu kapsamda, Tayvan güvenliği, Güney Çin Denizi’ndeki deniz hâkimiyeti, deniz yollarının güvenliği gibi konular vurgulanıyor. Aden körfezini kontrol altına alması için İsrail’in Yemen saldırılarını planlaması onun içindir. Yine Basra körfezini kontrol altında tutabilmek üzere Katarı (Dohayı) vurması körfez güvenlik politikaları çerçevesinde düşünülmelidir.

İttifaklar ve çok taraflı iş birlikleri: Asya’daki müttefikler (Japonya, Güney Kore, Filipinler, Avustralya vb.) ile savunma ve güvenlik işbirliği artırılıyor. Üçlü ve çoklu politik işbirliği, tatbikatlar, ortak savunma düzenlemeleri bu kapsama giriyor. ASEAN (Güneydoğu Asya Ulusları Birliği) ile diplomatik ve ekonomik bağların güçlendirilmesi, ABD’nin bölge politikalarının önemli bir parçası.

Ekonomik etki ve tedarik zincirleri güvenilirliği: ABD, Asya-Pasifik ile ekonomik çerçeveler kurarak bölgedeki ülkeleri Çin’den bağımsız veya daha dengeli ekonomik seçeneklere yönlendirmeye çalışıyor. Çinin uyguladığı üretim arzı ve kolaylığı, bölgede üstünlük sağladığının farkında olduğu için emperyalist hedefleri ekonomik kolaylıklar sağlayacak politikalarla girmeyi hedeflemektedir.

“Indo-Pacific Economic Framework” (IPEF) gibi girişimlerle tedarik zinciri dayanıklılığı, temiz enerji, vergi/şeffaflık gibi alanlarda norm belirleme hedefleniyor.

Ekolojik ve enerji güvenliği: İklim değişikliği, temiz enerjiye geçiş, karbon emisyonlarının azaltılması gibi konular hem bölgedeki ortakların iç baskıları hem de küresel normlar açısından öncelikler arasında. Dünya ekolojinde, belirlenen normların bölgede de uygulanabilmesini temin etmek üzere,standart normların bölge ülkelerine de sunabilmek üzere geliştirdiği politikalar vasıtası ile bölgeye girmeyi ve egemen olmayı hedeflemektedir.

Stratejik fırsatlar: teknoloji, altyapı, diplomasi: ABD, Asya’daki altyapı projelerine yatırım, teknolojik bağlantılar (özellikle yarı iletken, ileri teknoloji, dijital altyapı), bilim-diplomasi alanlarında işbirliğini artırıyor.

Küresel sorunlarda (örneğin sağlık, pandemi hazırlığı, iklim krizi) Asya ortaklarıyla işbirliği hem itibar kazandırma hem de bölgesel istikrar için önemli görülüyor.

 

Hâlihazırda, ABD-Japonya-Filipinler gibi ülkelerle üçlü zirveler ve ortak tatbikatlar, Güney Çin Denizi’ndeki baskıcı eylemlere karşı bir tür caydırıcılık unsuru olarak kullanılıyor. Vietnam ile ABD arasında “kapsamlı stratejik ortaklık” gibi yeni diplomatik statüler gündemde; bu, bölgedeki Çin etkisine karşı başka alternatif bağlar kurma isteği olarak okunuyor.

ABD, tedarik zincirlerinin Çin merkezli bağımlılığını azaltmak için yerel üretim, yeni bağlantılar ve yatırımları teşvik ediyor.

Sonuç olarak, bu politikaların çoğu neticesi alınabilecek projeler olarak hem riskli hem de içerde de dışarıda da eleştiri alabileceği güven vermeyen politikalar olarak değerlendiriliyor.

Ekonomik işbirliğinde “IPEF gibi çerçeveler” teşvik ediliyor, ancak bu girişimler genellikle tam ticaret anlaşmaları gibi güçlü erişim avantajları sunmuyor. Bazıları bu tür politikaların Çin’e karşı doğrudan bir ekonomik karşı ağırlık oluşturabilmesi için yetersiz olduğunu düşünüyor.

Bölgedeki ülkeler arasında ABD ile Çin arasında denge kurma isteği var; bazı devletler doğrudan konum almak yerine her iki taraftan da fayda sağlamaya çalışıyor. Bu da, ABD’nin stratejik planlarının uygulanmasını zorlaştırabiliyor.

ABD iç siyasetinde Kongre onayı, kaynak tahsisi ve uzun vadeli taahhütler konusunda belirsizlikler olabiliyor; bu da diplomatik veya stratejik planların sürdürülebilirliğini etkileyebiliyor. Yani başarılı bir stratejik planlama olarak görülmüyor. Nesim Yalvarıcı

Not: bir sonraki yazımda Türkiye’yi nasıl etkilediğini yazacağım.

YORUMLAR

Ad

Makale,131,Şiir,12,
ltr
item
Nesim Yalvarıcı Blog: ABD’NİN ASYA YÖNELİMİ
ABD’NİN ASYA YÖNELİMİ
Nesim Yalvarıcı Blog
https://www.nesimyalvarici.com/2025/09/abdnin-asya-yonelimi.html
https://www.nesimyalvarici.com/
https://www.nesimyalvarici.com/
https://www.nesimyalvarici.com/2025/09/abdnin-asya-yonelimi.html
true
4680738629484459283
UTF-8
Tüm Yazılar Görüntülendi Hiç yazı bulunamadı TÜMÜNÜ GÖSTER Devamını oku Cevapla Cevabı iptal et Sil Yazar: Anasayfa SAYFALAR GÖNDERİLER Hepsini gör SİZİN İÇİN TAVSİYE EDİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH TÜM GÖNDERİLER İsteğinizle eşleşen bir yayın bulunamadı Anasayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Paz Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Oca Şub Mar Nis Mayıs Haz Tem Ağu Eyl Eki Kas Ara şimdi 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago 5 haftadan daha önce Takipçiler Takip et BU PREMIUM İÇERİK KİLİTLENDİ ADIM 1: Bir sosyal ağda paylaşın 2. ADIM: Sosyal ağınızdaki bağlantıyı tıklayın Tüm Kodu Kopyala Tüm Kodu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalandı Kodlar / metinler kopyalanamıyor, lütfen kopyalamak için [CTRL] + [C] (veya Mac ile CMD + C) tuşlarına basın İçerik Tablosu