Soruyu bilerek sormaktayım. Çünkü millete rağmen milletten gizlediğiniz bilgiler ifşa edilecektir. Hele, ihanet şebekelerinin temsilci...
Soruyu
bilerek sormaktayım.
Çünkü
millete rağmen milletten gizlediğiniz bilgiler ifşa edilecektir. Hele, ihanet
şebekelerinin temsilcileri hükmündeki siyasi şahsiyetleri, gizli dediğiniz
toplantıya aldıysanız, bilin ki, ihanet, sâri bir hastalıktır. Hemencecik
yayılır. Memnuiyeti yani gizliliği iğfal edilir. Nitekim yabancı ajanslarda
detaylandırılarak anlatıldığına göre dediğimizde haklılık payımız vardır.
Sahi,
siz kim oluyorsunuz da, sizi yetkilendirmiş milletten, milletin mukadderatı ile
ilgili meseleyi gizlemektesiniz?
Şunu
diyebilirsiniz; “bizi mensup olduğumuz parti başkanları aday gösterdi, millete
sundu, millette zorunlu olarak bizi tescil etti,” zira 1982 anayasasındaki
siyasi partiler yasası, bu esasa göre meriyettedir. Böylece, Amerikalıların, “Bizim
çocuklar” dediği kişilerin hazırladığı yasalarla, ABD’nin çocuklarının çocukları
hükmünde oluyorsunuz.
Milletten
korkuyorsunuz anlaşılan.
Ama içinizde, milletin parası ile sahip olduğu
konforunu sürdürmek üzere, millete parmak sallayabilen, milletin karşısına
geçip, milleti bölmek istediğini söyleyebilen ve milletin ise tepki verme
mecalinin kalmadığına inanan aklı evveller, yiyeceği darbeyi tadınca, durum hiç
te öyle olmadığını öğreneceklerdir. Ne var ki, çok zaman kaybetmiş olacağız.
Din
adına milleti bölüyorlar, etnik olarak bölüyorlar, ideolojik olarak bölmeye
çalışıyorlar, son merhalede, milliyet duygusunu sahiplenen güruhta, bu
senfonide yer aldı. Ancak bu milleti bölemeyeceklerdir. Zira her şey çok açık
bir şekilde anlaşılmaktadır. Kölesi olduğunuz efendilerinizi de, onların gaye
ve stratejilerini de biliyoruz.
Gelin
yol yakınken hakikatleri açıklayın ve deyin ki; “savaş kapımızda, uyguladığımız
ekonomik ve sosyal politikalar, savaşa hazırlık politikalarıdır. Birliğe ve
dirliğe ihtiyacımız vardır. Kamuoyuna deklere edemediğimiz “devlet sırrı” niteliğinde konuların zamanı
gelince açıklanabileceğinin gerekli olduğunu izah edin.”
Sınırlarımızın
ötesinde medya kuruluşlarının gündemine düştüğüne göre, meclis oturumuna
katılanlardan birileri “sızdırdığı” haberlerle efendilerinin gözüne girmeye
çalışırken, milleti bilgilendirmeyen sizlerin, nasıl bir oyun içinde olduğunuzu
anlamanız gerekmez mi?
Devlet,
milletin ihtiyaçlarını karşılamak üzere belirlenen esaslara uygun çalışmalar ve
planlamalar yapan hukuki yapılanmanın adıdır. Eğer hukuksuzluk üzerine inşa
etmeyi düşündüğünüz bir devlet örgüsü var ise, bu işin altında kalırsınız. Bir
“molla kasım” gelir ve düzeltir her şeyi…
Gelişmeler
göstermektedir ki; Türk devleti, içte ve dışta korkunç bir tehdit
sarmalındadır. İhanet şebekeleri ile ittifak eder duruma gelinmiş ise, “denize
düşen yılana sarılır” kabilinden hareket etmektedir. Oysa yılan, fıtratının
gereği olarak sokabileceği de, bir hakikattir.
Milli
bir mutabakatın, ancak millet ile yapılabileceği bir noktadayız. Buna rağmen
milleti dışlayarak yapabileceğiniz bir mutabakat, olsa olsa, düşmanın
hazırladığı tezgâhta av olmaktan başka bir şey değildir.
Narko-terör,
etno- terör, siyasal islam ile soslandırılmış- terör unsurlarının
meşrulaştırılarak meclise girmesi, milletimiz lehine kararın çıkmayacağını
akıllı her insan bilebilmektedir. Hele de, Katolik üniversiteden unvan almış bir
meclis başkanının başkanlık ettiği bir komisyondan, bu millete fayda
sağlanmayacağı aşikârdır. Millet ve milliyet karşıtlığı ile bilinen
temsilcilerden kurulun oluşturulması, milletin yeni bir “kurtuluş mücadelesine”
ihtiyaç duyduğunun göstergesidir. Nesim Yalvarıcı
YORUMLAR