KÜRT TEALİ CEMİYETİ VE PKK/DEM’İN İSTEKLERİ

  Yüz yıl sonra, emperyalistler, buldukları siyasi zeminde, Lozan'ı lağvedip yerine Sevr'i devreye sokmak istemektedirler. Kürt te...

 


Yüz yıl sonra, emperyalistler, buldukları siyasi zeminde, Lozan'ı lağvedip yerine Sevr'i devreye sokmak istemektedirler. Kürt teali cemiyetinin varlığı, milli hafızamızda öylesine yer etmiştir ki, emperyalist sömürgecilerin ileri karakolu ve küresel emperyalistlerin öncü kuvvetleri ve Türk düşmanlığı ile bilinen bir yapının temsilcisi anıldığında, ilk akla gelmektedirler.

Kürtlerle alakaları yoktur. Kürt olmayan, ancak Kürt adına hareket eden bir yapının egemenliği vardır. Zira iç bütünlüğümüzü zayıflatmak üzere, birleşik haçlı gücünün, papalık tarafından tasarlanarak, haçlı ordularına sunulan savaş stratejisidir. Bu oluşumun varlığında ahlak aramıyoruz. Zira düşman kendince haklıdır. Ne de olsa, ”harp hiledir.” Asıl olan bizim farkındalığımız ne kadardır?

Kürtler, güçlünün yanında, zayıfı ezmek gibi mertliğe ve insanlık haysiyeti ile bağdaşmayan davranış biçimi yoktur. O sebepledir ki, bunlar ve devamı niteliğindeki, PKK/DEM; dünkü Kürt Teali cemiyeti gibi değerlendirmekteyim. O gün, İngilizler marifeti ile kurulup, Fransızların kontrolünde idiler, bu gün ise İsrail, ABD ve birleşik Haçlı emperyalistlerinin kontrolündedirler.

Şunu çok iyi bilmeliyiz ki, Kürt siyasi hareketinin içinde “Kürtler” yoktur. Çünkü tohumlar, Amerika’nın Osmanlının son döneminde yetiştirdiği “ajan okulları” bakiyesi ve onların “enikleri” bu gün palazlanmış ve siyasal bölücülükle Türk milletinin birliğine ve Türk devletinin dirliğine kast etmektedirler.

Doğu ve güneydoğuda, bu siyasal örgüt, birçok dış güçle eşzamanlı çalışmalar içindedir. Hem de, müesses nizam içinde… Siyasal partiler kanununa göre de legal faaliyet olarak ta kabul görmektedirler. Üstelik, devletin mali desteğini de almaktadır.

Bölge insanlarından, Kendisini devlet ve millet yanlısı gören herkesi, göçe zorladılar. Bu yolla demografik(nüfus) üstünlüğünü sağladılar. Yirmi üç senedir iktidar olan mevcut siyasal yapı ise bunlara göz yummakta ve zaman zamanda ortak payda da birleşerek, hedef birliği yapmaktadırlar. Acı olan ise, AKP’nin dümenine giren MHP ise lojistik ve psikolojik destek vererek, ülke sathında, yalan ve yanlış haberlerle masum zihinleri kirli bilgilerle “iğfal” ediyorlar. Bu cemiyetler zararlı cemiyetler olarak ifade edilmektedir. Bu cemiyeti yakından tanıyalım.

Kürdistan Teali Cemiyeti, Hürriyet ve İtilaf Fırkası ve İngiliz Muhibleri Cemiyeti ile işbirliği içindeydi. Derneğin başkanı Seyit Abdülkadir Âyan üyesidir ve hem İstanbul Hükûmeti hem de İngilizler ile işbirliği içinde İngiliz çıkarları ile örtüşen ayaklanmalara önayak olmuştur.

1919 yılı başlarında Cevat Dursunoğlu ve Süleyman Nazif, Vilâyat-ı Şarkiye Müdaafa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti'nin kurulmasına katılmaları için Kürt Teali Derneği'ne gittiler. Seyit Abdülkadir ve dernek yöneticileri, "İtilaf Devletleri bize her türlü yardımı yapacak. Sizinle konuşacak bir sözümüz yok" cevabıyla kendilerini geri çevirdi.  (Avcıoğlu, Doğan. Milli Mücadele Tarihi.) 

Kürt Teali Derneği, 31 Mart 1920 tarihinde Peyam-ı Sabah gazetesine bir bildiri yayınladı. İlanında dernek, Kuva-yı Milliye'nin bolşevik fikirlere sahip yurtsuz serseriler olduğunu yazdı.

17-20 Nisan 1920 tarihlerinde Sadrazam Damat Ferit Paşa, Anadolu'da barış anlaşması şartlarını kabul etmeyen Mustafa Kemal'i durdurmak için İngilizlere, Kürtleri kullanmayı önermiştir. Amiral de Robbeck, Lord Curzon'a Ferit Paşa ile görüştüğünü açıkladı. Robbeck, Ferit Paşa'nın, anlaşma şartlarına uygun olarak ayrı bir Kürt devleti kurulması için Kürtleri Mustafa Kemal'e karşı kullanmayı önerdiğini açıkladı.  (Avcıoğlu, Doğan. Milli Mücadele Tarihi.) 

Mevlânazâde Rifat'ın, Wilson Prensiplerine göre bağımsız Kürdistan taleplerine karşı çıkılamayacağını, Kürtlere özgürlük ve güvenlik sağlayacak tek devletin de İngiltere olduğunu, Türk Hükûmetinin (İstanbul Hükûmeti) önce kendi başının çaresine bakmasını söylemesi üzerine Ahmet Paşa yerinden fırlayarak hiç kimseye bir karış toprak verilemeyeceğini söyledi.  (Şimşir, BilalKürtçülük)

Paris Barış Konferansında 1919 yılı Ocak ayında, Osmanlı delegelerinden Ermeni Bogos Nubar Paşa ile Mehmed Şerif Paşa bağımsız bir Ermeni ve Kürt devleti konusunda anlaşmışlardı.  Şimşir, BilalKürtçülük[23] Cemiyet başkanı Âyan'dan Seyit Abdülkadir de Bogos Nubar Paşa (Abdülhamit döneminde dışişleri bakanlığı yapmış) ile anlaştıklarını İngiliz Yüksek Komiserliği Danışmanı Hohler ile görüşmesinde anlatır.

İngiliz politikası, doğuda bağımsız bir Kürdistan ve Ermenistan devleti kurulmasını amaçlıyordu. Bu sayede hem Bolşevikler ile aralarında bir tampon bölge oluşturmayı, hem de mütareke şartlarını kabul etmeyen milliyetçi güçleri meşgul etmeyi ve durdurmayı hedefliyordu. İngilizler, tarihte yaşanmış olaylar nedeniyle Ermeniler ile Kürtleri bir araya getirebilmenin zorluğunun farkına vardılar. Zira bazı Kürtler, Ermeni egemenliğine razı olmaktansa Türkleri tercih edeceklerdi. 23 Eylül 1920 tarihinde İngiliz dışişleri tercümanı Ryan raporunda, Kürtleri Türklere karşı kullanmanın çıkarabileceği ters sonuçları rapor eder.  (Şimşir, BilalKürtçülük)

2003’te Irak’ta kurdurulan Kürt bölgesel unsurları, Lozan anlaşması ile belirlenen esasların delindiğini, hükmü kalmadığını açık açık ifade etmektedirler. Bu durumun aynı zamanda, çiğnenen bir anlaşmadan doğan müdahale hakkımızın olduğu anlamı da çıkmaktadır. Yani, Musul-Kerkük meselesinde, meşru müdahale hakkını, kim kullanacaktır? Böyle bir siyasi irade mevcut mudur? Bu soruyu kendime sorduğumda, cevabını alamıyorum. Bir koyup üç almak isteyen Özal yaklaşımı tam tersi bir netice verdi. Mevcut hükümet de sindirmeye çalışmaktadır. Ufukta, bu meselenin çözülebileceği umutlar başka baharlara kalmış gibi…

Netice olarak Sevr’in rövanşını almak isteyenler, Türk devletini, Kürtlerle terbiye etmek istiyorlar. Boyun eğmiş görünen hükümet, beraberindeki partileri de buna zorlayarak, “ben yapmadım, hepimiz yaptık” demek sureti ile kendisini kurtarmaya çalışıyor, deve kervanının görünüşü gibi, bütün develer, eşeğe takılmış yol almaktadırlar.

Bilmeliyiz ki, Anadolu’daki su havzalarını ve Arap yarım adasındaki zengin petrol kaynaklarını doğrudan yönetmek isteyen küresel emperyalistlerin hedefi, “büyük İsrail devletinin hedeflerini” gerçekleştirmek üzere, Kürtleri “mayın eşeği” olarak kullanmaktadırlar.

Nesim Yalvarıcı

 

YORUMLAR

Ad

Makale,131,Şiir,12,
ltr
item
Nesim Yalvarıcı Blog: KÜRT TEALİ CEMİYETİ VE PKK/DEM’İN İSTEKLERİ
KÜRT TEALİ CEMİYETİ VE PKK/DEM’İN İSTEKLERİ
Nesim Yalvarıcı Blog
https://www.nesimyalvarici.com/2025/08/kurt-teali-cemiyeti-ve-pkkdemin.html
https://www.nesimyalvarici.com/
https://www.nesimyalvarici.com/
https://www.nesimyalvarici.com/2025/08/kurt-teali-cemiyeti-ve-pkkdemin.html
true
4680738629484459283
UTF-8
Tüm Yazılar Görüntülendi Hiç yazı bulunamadı TÜMÜNÜ GÖSTER Devamını oku Cevapla Cevabı iptal et Sil Yazar: Anasayfa SAYFALAR GÖNDERİLER Hepsini gör SİZİN İÇİN TAVSİYE EDİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH TÜM GÖNDERİLER İsteğinizle eşleşen bir yayın bulunamadı Anasayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Paz Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Oca Şub Mar Nis Mayıs Haz Tem Ağu Eyl Eki Kas Ara şimdi 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago 5 haftadan daha önce Takipçiler Takip et BU PREMIUM İÇERİK KİLİTLENDİ ADIM 1: Bir sosyal ağda paylaşın 2. ADIM: Sosyal ağınızdaki bağlantıyı tıklayın Tüm Kodu Kopyala Tüm Kodu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalandı Kodlar / metinler kopyalanamıyor, lütfen kopyalamak için [CTRL] + [C] (veya Mac ile CMD + C) tuşlarına basın İçerik Tablosu