Günümüz dünyasında medeniyetler, insanın temel hak ve hürriyetleri üzerine inşa edildiği düşünülmekte/ iddia edilmektedir. Teoride böyle...
Günümüz
dünyasında medeniyetler, insanın temel hak ve hürriyetleri üzerine inşa edildiği
düşünülmekte/ iddia edilmektedir. Teoride böyle olsa da, uygulamada bunun aslı
olmadığını tarihi kayıtlara bakmamız ve saldırganlıkları incelememiz yeterlidir.
0ysa devletlerin uyguladıkları politikalar, güç üstünlüğünü kullanarak
istediklerini gerçekleştirmek temelinde yürütülmektedir.hatta dünyada barış ve
esenliğin teminat altına alınabilmesi için kurulan en büyük teşkilat olan
birleşmiş milletler teşkilatı, güç üstünlüğünün Kabul gördüğü en açık
örneğidir. Yani güç kullanarak saldırganlık yapabilenlerin birleşmiş milletler
teşkilatının desteği ile saldırganlığın meşruiyetini saülamaktadır.
Saldırganlıkla iş ve işleyişi yürütmenin literatürdeki adı, vandallık veya bunu
birsistem bütünlüğü içinde yürütmek ise vandalizmdir.
Konunun
anlaşılması için kavramın anlamını bilmemiz doğru olur. Fransızcadan dilimize
geçmiş olan Vandalizm, Vandal olma yanlısı anlamında kullanılmaktadır. Miladın
başlangıç yıllarında yaşayan ve Roma İmparatorluğu ile yaptığı savaşlarda
acımasızlığı ile ün salan bir Doğu Germen halkı Vandal olarak anılmaktadır.
Buna dayanarak eski kültür ve sanat anıtlarını yakıp yıkan, bunların değerini
bilmeyen kimse veya topluluklara Vandal denile gelmiştir (TDK, 2010). Vandalizm
Tahripçilik olarak da tanımlanmaktadır. Günümüzde Vandalizm, kamu mallarına
yönelik saldırganlık ya da bireyin hiç tanımadığı başka kişilerin mallarını
hedef alan saldırganca davranışlarda bulunma eğilimi olarak tanımlanabilir.
Vandal / Tahripçi bu davranışı kasıtlı olarak
yapar; yaptığı davranışlarla kamu mallarına ya da tanımadığı kişilerin
mallarına zarar verdiğinin farkındadır (ÖZEN vd., 2004, 144 - 149).
Bir saldırganlık
türü olarak tahripçilik değişik görünümlerde ortaya çıkabilir (Yıldız, 2004:
131- 149);
Açgözlü
tahripçilik, Taktik / İdeolojik tahripçilik,
Oyunsu tahripçilik, Kinci
tahripçilik, Kötü niyetli tahripçilik
Vandalizm 60’lı yıllardan buyana ABD, İngiltere, İsveç gibi gelişmiş ülkelerde
olmak üzere, araştırmacıların ilgisini çeken, oldukça önemli sosyal,
psikolojik, ekonomik ve hukuki boyutları olan bir sorundur. Türkiye’de de kamu
mallarına zarar verilmesi, park ve bahçelerin tahrip edilmesi, olarak
bilinmektedir.
Ancak, vandallıklar
devletler tarafından uygulanması literatürlerde geçmese de, esas vandallıkları,
devletler,milletlerarası hukukun belirlerdiğ “savaş hukukunu” tanımadan
uygulanan savaş yöntemi olarak da ifade etmek yerinde olur.
Vietnam ve
Kamboçya savaşında, ABDnin uygulamaları bu kabil uygulamalardır.
Küresel güç
haline gelen emperyalist ülkelerin gelişmemiş ülkelerin ekonomik kaynaklarını
sömürebilmek üzere,ilgili ülkelerde,iç barışa kast eden terrorist eylemlerin
desteklenmesi,ve kendilerini temsil eden gurupların hukuksuz eylem ve terror
faaliyetleri de vandallık olarak anlaşılalıdır. Konunun anlaşılabilmesi için
ülkemizin “eruh baskını” ile yaşadığı ve doğu ve güneydoğumuzda halkın
sindirilmesine dönük yapılan terör ve tedhiş eylemleri ile kundaktaki çocukların
katledilmesi ve böylece ahalinin sindirilmesi de vandallıktır.
Karabağ’da
ermenilerin sivil halka uyguladıkları katliamların cümlesi vandallıktır. Yine
afganistanda Taliban gurubunun
uygulamaları,vandallıktır. Irakta ve suriye de ABD güçlerinin uygulamaları aynı
şekilde değerlendirilmelidir.
Vekalet
savaşları ile siyasi arenada sempatik tarafta olmak için vekaleten savaşan
terör gurupları da vandalizmin temellendirildiği esaslara göre varlık
göstermektedirler. PKK,PYD,YPG,HAMAS,DEAŞ,İŞİD, TALİBAN ve HİZBULLAH küresel
emperyalistlerin varlıklarına imkan tanıyıp lojistiklerini sağladıkları
bölgemizdeki vandallardır.
Elbette
vandalizmin merkezi, ABD,İNGİLTERE,FRANSA, KANADA ve onların kontrolündeki Nato
güçleridir. Zira bu güçler,gelişmemiş ülkeleri de,vekalet savaşlarında
kullanmaktadırlar. En son örneği ise Filistin İsrail savaşıdır.
Gücün egemen
olduğu,hukukun yok sayıldığı devletlerin “savaş hukukuna” riayet etmeden
uygulanan vandallık ve vandalism, batı ruhunun yansıması olarak tarih
öncesinden günümüze taşınmıştır. Sadece bilgi kirliliği yaratarak durumun
anlaşılmaması ve vekalet savaşları marifeti ile icra edildiği için anlaşılmayan
bu durum, bilişim ve iletişimin her şeyi insanların bilgisine sunması sebebiyle
vandallığı ve vandalları, artık herkes tarafında anlaşılabilmektedir.
Vandalism,
dünyayı yeni bir kaosun eşiğine getirerek, 3. Dünya savaşının oluşması
kaçınılmaz hale getirildiği görülmektedir. Bir kaç yıl içinde felaketin bütün
boyutları -uzay dahil- insanın var
olduğu bütün evrende kendisini göstereceği bir sürece evirilmiştir.
Nesim YALVARICI
YORUMLAR