DEVLETE KARŞI İŞLENEN TERÖR SUÇLAR AFFEDİLEBİLİR Mİ?

  Cumhur ittifakı, “Terörsüz Türkiye” kapsamında uygulamaya soktuğu proje, toplumsal yapımızı, doğrudan etkileyen neticeler verdiğinin far...

 


Cumhur ittifakı, “Terörsüz Türkiye” kapsamında uygulamaya soktuğu proje, toplumsal yapımızı, doğrudan etkileyen neticeler verdiğinin farkında değildir. Ya da, taammüden işlemektedir.

Milletin değer yargıları ile de çelişen, mücadele azmini ortadan kaldıran, devlete karşı güveni kaybettiren, alınmış kararlarla, devlete “karşı tavır” alabilecek bir noktaya taşımışlardır.

Bu uygulamalardan biri de, teröristlerin affedilmesidir. Bu konuyu, evrensel hukuk ilkesi ve bizim kültürümüzün de kuvvet ve ilham aldığı “İslam hukuku” bakımından ele alıp değerlendirmek olacaktır.

Evrensel ve temel suçlar nelerdir? Bu suçlar affedilebilir mi? Devletin böylesi suçları affetme yetkisi olabilir mi? Hangi suçlar affedilir, hangisi affedilemez? Affetmek dediğimiz şey nedir? Yoksa suç için af değil; sadece adalet mi söz konusu olmalıdır?

Temel suçlar dediğimiz zaman insanın yaşamı, alın teri, şerefi, onuru ve kimliğini koruma ile ilgili suçlar gelir aklımıza…

Bunlardan birincisi insanın yaşamıdır. Buna hukuk dilinde can güvenliği deniliyor. İnsanın canı, yaşamı kutsaldır ve korunmalıdır. Her kim başkasının yaşamına kast ederse, canını haksız yere almaya kalkarsa bunun bir cezai yaptırımı olmalıdır. Yaptırımların(müeyyide) etkili olabilmesi, hukukun verdiği cezanın af edilmesi, bizzat mağdurun takdirine bırakılmasıdır.

İkinci olarak insanın yeryüzünde güvence altına alınması gereken alın teridir. İnsanın canından ve bedeninden sonra alnından döktüğü ter yani ortaya koyduğu emek kutsaldır. Bu korunmalıdır, buna uzanan eller kırılmalıdır. Her kim bunun aleyhine  bir suç işlerse cezai yaptırım uygulanmalıdır. 

Üçüncü olarak güvence altına alınması gereken insanların onuru ve şerefidir. Buna karşı işlenen iftira suçu bu kapsama girmiştir

Dördüncüsü de taciz ve tecavüzdür. İnsanlar kendilerini, bedenlerini, onurlarını, şereflerini korumak durumundadırlar. Namusa karşı işlenen suçlar. Namus burada namos   anlamına geliyor. Namos kural, kaide, ilke anlamındadır. Nedir kural, kaide, ilke? Hiçbir kadının ve hiç bir erkeğin rızası alınmaksızın bedenine dokunulamaz.

Bu temel suçları taammüden(tasarlayarak) işleyenlerin affı, kime aittir. Devletin hukuk nizamı içinde toplumsal suçların cezalarını caydırıcılık ciheti ile aleni olarak verilmelidir. Cezasız kalmış her suç, teşvik edilmiş bir suç olma niteliğindedir. Ya da, farklı Saiklerle affedilmiş suçlar da, suçun yaygınlaşması ve teşviki anlamına gelir.

Esasında, devletin asli görevleri arasında, yukarıda sayılan dört unsur, hayati öneme haizdir. Devletin dirliği, milletin birliği bu esasların devletin güvencesinde taviz verilmeden uygulanmasına bağlıdır.

Ceza hukukunda “suç” kavramı, toplumsal düzenin korunması ve kamu otoritesinin sağlanması için özel bir öneme sahiptir. Bu kavram, yalnızca yasalarla tanımlanmış fiilleri değil, aynı zamanda toplumsal gereksinimleri, ahlaki değerleri ve hukuki düzenin istikrarını korumaya yönelik bir dizi ilkeyi de içermektedir. Bir eylemin suç olarak tanımlanması, devletin cezalandırma yetkisinin devreye girmesine olanak tanır ve failin, cezalandırılma tehdidiyle ya da bizzat ceza uygulanarak toplumsal düzene aykırı davranışlardan caydırılması amaçlanır.

 

Toplumsal mutabakat ve toplumsal barış esas aslınarak, kişiye ve topluma karşı işlenen suçlar af edilebilir mi? Ya da af yetkisinin kullanılması, gerçekten barış ve mutabakatı sağladığı görüldü mü?

Af iki şekilde yürürlüğe girer, özel af ve genel af olmak üzere uygulanabilmektedir.

Özel af, kesinleşmiş hapis cezasının kaldırılmasına veya cezaevinde yatış süresinin kısaltılmasına veya hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine olanak sağlayan bir ceza hukuku kurumudur (TCK 65/2).

Devlet başkanı her istediği suçluyu da bu suçlarda affedemez. Çünkü bu tür suçlar, bir bakıma kısas cezasını da gerektiren suçlardır. Delillerin şüphe arz etmesi, suç ve suçun oluşmasında aranan şartların oluşmaması gibi nedenlere dayanarak suçluyu affedebilir.

Ayrıca af yetkisine sahip olmak ayrı bir şey, affetmek ise ayrı bir şeydir. Kul hakkı olan suçlarda mağdur, hiçbir gerekçe sunmadan suçluyu affedebilir.

Bu suçlarda mağdûrun suçu affetmesine istisna olarak kabul edilebilir.

 

Türk Hukuku’nda af çıkarma yetkisi Anayasa’nın 87. maddesinin“…Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilânına karar vermek…” hükmüyle, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne aittir. Ayrıca Anayasa’nın 104. maddesinin“…Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle kişilerin cezalarını hafifletir veya kaldırır…” hükmüyle, Cumhurbaşkanı’na özel bir af yetkisi de tanınmıştır.

Meri yasalar; af etme yetkisi verilmiş kişiler, sübut edilmiş suçlar ve mağdurların durumunu göz önünde bulundurmadan verebilecekleri af kararı,  emsal suçların işlenmesini teşvik eder, kamu vicdanını yaralar ise ve en önemlisi, adalet duygusunu zayıflatacak ise, af edilmesi giderek devletin zaafa uğramasını sağlar. İç barışı bozar, af edilme umudunu besleyen durum, suç işlemeyi yaygınlaştırır.

Ülkemizde, Cumhurbaşkanları bu yetkisini kullandıktan sonra suç işlenmesinde caydırıcılığa etkisinin istatistiği yapılmadığı kanaatindeyim. Zira, Cumhurbaşkanı Necdet Sezer’in terör suçlularını meri yasalarda kendisine verilen yetkiyi kullanarak kullanması, neticeye herhangi bir olumluluk katmamış, bilakis terör eylemleri ile cinayetler daha fazla işlenmiştir.  

Bilahare aynı yetkiyi, Recep Tayyip Erdoğan, “terörsüz Türkiye” projesi kapsamında, haklarında hüküm verilmiş olan, ülke bütünlüğünü hedef alan bölücü terör eylemlerinden hüküm giymiş olan mahkûmları af etmesi, kamu vicdanını yaraladığı gibi devlete karşı suç işleme eylemini de cazip hale getirmiştir.

Bu meyanda, mağdurların haklarının çiğnenmesi yanında, terör eylemlerinde, katillerin ve suçluların korunacağı gerekçesiyle, milli insani vicdani ve yasal görev yapma iradesini de olumsuz etkilemiştir.

Sonuç olarak, suçluların hüküm giymesi, mağdurların acılarını içlerine gömmesini sağlamakta iken, af edilmeleri, mağdurları yeniden mağdur etmiştir. Yani iki kere hukuksuzluk yapılmış olduğu görülmektedir.

Toplumsal faydası tartışılan bir “muğlak sürecin” kurbanları, daha önce mağdur duruma düşenler iken, iktidarda kalabilmek uğruna devletin birliğini ve dirliğini hiçe sayan suçluların korunması, hukuksuz bir uygulama olmuştur.

“vatan sağ olsun” metanetini sergileyen ve ülkesi için gerekirse kendilerini de feda edecek insanlar, evlatlarının bir hiç uğruna öldürüldüğü noktasına gelmiş olması, ülke savunmasının zayıflamasına da vesile olacağını herkes bilmektedir.

Nesim Yalvarıcı

 

YORUMLAR

Ad

Makale,131,Şiir,12,
ltr
item
Nesim Yalvarıcı Blog: DEVLETE KARŞI İŞLENEN TERÖR SUÇLAR AFFEDİLEBİLİR Mİ?
DEVLETE KARŞI İŞLENEN TERÖR SUÇLAR AFFEDİLEBİLİR Mİ?
Nesim Yalvarıcı Blog
https://www.nesimyalvarici.com/2025/08/devlete-karsi-islenen-teror-suclar.html
https://www.nesimyalvarici.com/
https://www.nesimyalvarici.com/
https://www.nesimyalvarici.com/2025/08/devlete-karsi-islenen-teror-suclar.html
true
4680738629484459283
UTF-8
Tüm Yazılar Görüntülendi Hiç yazı bulunamadı TÜMÜNÜ GÖSTER Devamını oku Cevapla Cevabı iptal et Sil Yazar: Anasayfa SAYFALAR GÖNDERİLER Hepsini gör SİZİN İÇİN TAVSİYE EDİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH TÜM GÖNDERİLER İsteğinizle eşleşen bir yayın bulunamadı Anasayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Paz Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Oca Şub Mar Nis Mayıs Haz Tem Ağu Eyl Eki Kas Ara şimdi 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago 5 haftadan daha önce Takipçiler Takip et BU PREMIUM İÇERİK KİLİTLENDİ ADIM 1: Bir sosyal ağda paylaşın 2. ADIM: Sosyal ağınızdaki bağlantıyı tıklayın Tüm Kodu Kopyala Tüm Kodu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalandı Kodlar / metinler kopyalanamıyor, lütfen kopyalamak için [CTRL] + [C] (veya Mac ile CMD + C) tuşlarına basın İçerik Tablosu