Uluslararası bir toplantıda, dışişleri bakanımızın hazır bulunduğu, yine ülkemizde vatandaş hükmünde bulunan zevatın toplantıda resmen b...
Uluslararası bir
toplantıda, dışişleri bakanımızın hazır bulunduğu, yine ülkemizde vatandaş
hükmünde bulunan zevatın toplantıda resmen bulunması, sinir uçlarımız ile
oynanması anlamına gelmez mi?
Batı dünyası, Vatikan
modeli bir yapılanmayı İstanbul üzerinden ikame etmeye çalışırken, “bir taş ile
iki kuş vurmaktadır.” Bartholomeos; Ekümenük sıfatı ile Rusların da hayal
ettiği “Ortodoks dini otorite merkezine” alternatif, İstanbul’da Ortodoks
merkezi savını göstermek üzere toplantıya davet edilerek, şeytani bir plan ortaya
konmuştur.
Türk devletinin dışişleri
bakanın devleti temsil ettiği bir pozisyonda alternatif bir devlet mensubu gibi
karşılanan Bartholomeos, hangi devlet adına orada düşünce ve önermede bulundu… Bu
durum bağımsız bir devlet ve onurlu bir milletin sorgulaması gereken bir
husustur.
Küresel emperyalizm,
“milletleşme olgusuna” müsaade etmeyeceğini, bunun için her türlü alternatifi
devreye sokacağı herkesçe malumdur. Ya küresel emperyalizme karşı olduklarını
ifade etmelerine rağmen onların politikalarına evet diyenleri nasıl
değerlendirmeliyiz?
Hangi mücbir sebep onları
buna zorlamaktadır?
Ya da, milli
menfaatlerimize uyan yanları nelerdir?
Dahası, uluslararası oyun
kurucuların piyonu mu, oyun kurucusu olarak mı bulunmaktayız? Bu sorulara
açıklık gelmesi gerekmektedir.
Amerika birleşik devletleri,
kendi ülkesini cennete çevirebilmek üzere, dünyayı cehenneme çevirmekten
kaçınmamaktadır. Kendi katı yakıtlarını satabilmek üzere, Avrupa ve Rusya’yı
karşı karşıya getirmiştir. Hem silahlarını satmakta, hem de Rusya’dan elde
edilen doğal gaz yerine kendi katı yakıtlarını satmaktadır. Bu esnada, dünyada
yeni bir uyanışın arifesindeki Türk dünyası ile Rusya’yı da karşı karşıya
getirmesi, özellikle Türkistan’daki kaynaklara erişebilmesi için, Türk dünyası
ile Rusya’yı düşman noktaya getirmesini de hedeflemektedir. İşte Batholomeos
onun için “Dünya ekümeniği” sıfatı ile toplantıya çağrılmıştır. Bizim vatandaşımız olma hasebi ile bizden
izin alınmış mıdır? Değil ise cumhurbaşkanı ve hariciye bakanının sorgulanması
şart olacaktır. Ya da, konunun kamuoyunda izahı elzem olmuştur.
Ekümenik kavramından ne
anlamalıyız?
Ekümenik, Fransızca kökenli bir kelimedir ve evrensel, tüm
alem anlamlarında kullanılmaktadır. Ekümeniklik ise bir dini ya da herhangi bir
birliği daha büyük bir dinle birleştirme ve birlik sağlama amacıyla kullanılan
bir kelimedir.
En geniş anlamıyla, dinî birlik veya dinî iş birliğinden
maksat, üç İbrahimî din olarak İslam, Hristiyanlık ve
Yahudilik dinlerinin ortak manevî değerlerine vurguda bulunan dünya kapsamında
bir dini birliktir. Daha çok bilinen
dar anlamıyla ekümeniklik, bu üç dinin herhangi birinin mezhepleri arasında iş
birliği anlamına gelir.
Kavram, Grekçe οἰκουμένη (oikoumene) kelimesinden gelir,
anlamı "yerleşilmiş dünya" yahut "meskun dünya"dır ve
bununla Roma İmparatorluğu kastedilirdi. Günümüzde bu kavramla, birbirinden
tarihsel, doktrinel ve uygulama açısından ayrılan Hristiyan mezhepleri ve
Hristiyan kiliseleri kastedilir. Bu anlamıyla ele alındığında ekümeniklik
Hristiyan birliğini sağlama gayesini ifade eder ve bu anlam şu idealle ifade
edilir: Sadece tek çeşit Hristiyan Kilisesi kurumu olmalıdır.
Rum Ortodoks kilisesinin
patriği olan Bartholomeos kimdir?
Bartholomeos; İmroz'un
(Gökçeada) Agios Theodoros (Zeytinli) köyünde 29 Şubat 1940 tarihinde doğdu.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Askerliğini Türk ordusunda yedek subay
olarak 1961 ile 1963 yıllarında yaptı. Askerliğini bitirmesinin ardından
Patrikhane'nin kendisine sağladığı burs ile yurt dışına gönderildi.
Burada Pontifical Oriental Enstitüsü, The Ecumenical Enstitüsü ve
University of Munich'de tahsil gördü. Bunun yanında Türkçe, Yunanca,
Latince, Fransızca, Ingilizce, Italyanca, Almanca dillerini bilmektedir.
Öğrenimini tamamladıktan
sonra 1968 yılında Türkiye'ye döndü. Heybeliada Ruhban Okulu'nun
Dekan Yardımcılığı görevine getirildi. 1972 yılında Athenagoras'un
ölümüyle yerine Dimitrios patrik olarak seçildi. Bunun yanında yardımcısı
olarak Bartholomeos'u Metropolit olarak atadı. 1968-1991 yılları arasında
çeşitli uluslararası organizasyonlarda yer aldı. 2 Kasım 1991 tarihinde
Dimitrios'un ölümüyle yerine gelen Bartholomeos yeni patrik seçildi. Göreve
başlamasının ardından birçok ülkeye giderek dinler ve mezhepler arası
diyalog konusunda çalışmalar yaptı.
Ekümenik görevi ile
görevlendirilmiş olup, Hristiyan Ortodoksların tek yetkili dini ve politik
yetkilisi… Vatikan statüsüne sahip bir “dini otorite merkezinin” de sorumluluğu
verilmiştir.
Ülkemizin nasıl
yönetildiğini görebiliyoruz değil mi?
Nesim Yalvarıcı
YORUMLAR