Dr. Abdülgaffar Badi , Güney Azerbaycanlı bir Türk akademisyendir. Bütün hayatını mensup olduğu yüce Türk milletine hizmet ve Türk m...
Dr.
Abdülgaffar Badi, Güney Azerbaycanlı bir Türk akademisyendir. Bütün
hayatını mensup olduğu yüce Türk milletine hizmet ve Türk milletinin
çağdaşlarından hem müreffeh, hem mutlu, hem de, Türk milletin güçlü devletine
adamak olmuştur. Molla rejiminin istibdadına rağmen sesi en gür tonda ve
karşısındakilere korku verecek şekilde çıkmaktadır. Bu gün çalışmalarından ve
düşüncelerinden bazılarını sizlerle paylaşmak istiyorum.
Dr. Abdülgaffar Badi, Ahmet
Yesevi ocağının ateşini yakmak isteyen, adanmışlık içinde davasını her
platforma taşıyan bir gönül eridir.
Kalkınma veya gelişme veya
çoğalma, felsefe, bilim, ahlak, sanat, ekonomik kaynaklar, siyasi sistemler,
geleneksel normlar ve dini anlayışlar gibi çeşitli ve çoklu faktörlerin
katkısıyla gerçekleşebilen karmaşık bir çabadır. Türk İslamı, tarihsel barış ve
uyumdan kalkınma elde etti ve şu anda hızla gelişmekte olan Türk ülkelerini
gelişmekte olan İslam toplumlarıyla karşılaştırdığımızda, hala İslam'ı halklara
hükmetme yolu olarak gören ülkelerle gerileyen yolda ilerlemektedir. İslam
Türk'ün bu barış ve uyumunun felsefi temellerini ve kalkınma ile uyumunu
inceleyelim:
Birleştirici İnanç Temeli
Türkler, İslam öncesi dönemde tek
Tanrı inancıyla etkilenmiş ve anlaşılabilir bir tevhide sahipti. İslam, mutlak
tek Tanrı inancını ortaksız ilan eder. Bu benzersiz tevhit anlayışı, insan
aklını dünyevi güçlerin ve bozulmuş dini otoritelerin kölesinden kurtarır ve
keşif ve kalkınma için uygun bir zihinsel ortamı teşvik eder. Tevhit kavramı,
toplumların adalet ve şefkati temel alan bu kalkınmanın temelini oluşturur.
Birleştirici bakış açısı, insana özel cesaret ve cesareti verir.
İnsan Odaklı ve Evrensel Temel
Türk İslam’ı, insan doğasının
birliğini, ırk, millet ve dil farklılıkları olsa da kabul eder. Kur'an, insan
çeşitliliğini açıkça kabul eder. Türkler, adalet, onur ve iyilik gibi
değerleri, İslam-Türk medeniyetlerinin temeli olarak yaymışlardı.
Ahlaki Temel
Türk İslam’ı, politik, ekonomik,
ailevi, bilimsel ve askeri sistemlerinde güçlü ahlaki prensipler yerleştirdi.
Ahlaki değerler; yasaları, yönetimi ve bireyler arası ilişkileri yönlendirir.
Ahlaki vurgu, Türk medeniyetini çıkarları prensiplere tercih eden
yaklaşımlardan ayırır. Türk İslam ahlakının mirası, amaç ve aracı haklı
çıkarmaz. Örneğin, Türklerde şöyle denir: "Yükümlülüklerini yerine
getirmezseniz", yani, bu Türk ve İslam kavramlarını birbirini tamamlayıcı
hale getirir.
Bilimsel Temel
Türk İslam’ının özelliklerinden
biri, eylemci olması, söylediğini yapmasıdır. Türk depreminde, depremzedeler
bir kez daha Erdoğan'a oy verdi, dediler ki bu adam söylediklerini yapıyor,
sadece ona güveniyoruz ya da Karabağ meselesinde halk demir yumruk liderine
güvendi ve Türk İslam ülkesindeki camilerde Hristiyan domuzların kirlettiği
toprakları mücadele etti. Türk İslam medeniyeti, bilgiye dayalı ve gerçeklik ve
adalet temeline dayanan bir düşünsel çerçeve içinde gelişti. Türk tarihsel
eylemciliği, Kahire, Kurtuba, Şam, Bağdat ve Granada gibi merkezlerden bilgi
yayılmasına neden oldu. Bağdat, Horasan, Herat ve Azerbaycan gibi okullar
oluştu. Şu anda Türk ülkeleri ekonomik kalkınma markası olan "Turan
İnşaat" markasını başlattılar, sadece Türk dünyasını birleştiren ve
bugünden itibaren çalışmaya başlayan bir marka.
Hoşgörülü Temel
Türk İslam’ı, diğer dinlere,
mezheplere, tarikatlara, dillere ve milletlere hoşgörü ve tolerans sergileme
eğiliminde olduğundan, ortaya çıkmasına ve faaliyet göstermesine izin verir ve
hak sahibi olmalarını savunur. Bir ulusun dili küçük düşürülmez ve
zayıflatılmaz, Dari'nin büyümesi Türklerin hanesine aittir, bu hoşgörü ve
hoşgörü Türk İslam medeniyetinin büyüklüğünü gösterdi. Bu hoşgörü ve hoşgörü,
Afrika ve Orta Asya'da Türk ülkelerinin sermaye çekme ve cazibesi için ortam
sağladı ve İpek Yolu'nu canlandırdı. Bu hoşgörü ve hoşgörü, Ermenistan'ı ikna
eder ve tekrar Türk ve Turan'a geri döner ve yeni ekonomik ve siyasi ilişkiler
kurar ve halkın şeytan fikirlerinden vazgeçer. Şu anda Antalya'daki basit bir
işçi günde 6 milyon ve Türkiye'deki bir çoban aylık 80 milyon lira maaş alıyor.
Türk İslam’ı, İslam medeniyetinin oluşumunda büyük bir rol oynamıştır. (Devam
edecek…)
Nesim Yalvarıcı
YORUMLAR