BAŞ EĞMEYİ BİLMEYEN TÜRKLER; KAZAKLAR VE KAZAKİSTAN

  16 Aralık 1991 de Sovyetlerin dağılmasının hemen ardından bağımsızlıklarını ilan eden Kazakistan, yıldızı parlayan bir ülke konumunu kor...

 


16 Aralık 1991 de Sovyetlerin dağılmasının hemen ardından bağımsızlıklarını ilan eden Kazakistan, yıldızı parlayan bir ülke konumunu korumaktadır. 20 milyonu aşan bir nüfusa sahip Kazakistan’ın nüfusunun yetmiş beşini Kazak Türkleri, Uygur, Kırgız, Özbek, Ahıskalılar oluşturmaktadır. Doksanlı yillarda yüzde  kırkbeş civarında olan Ruslar  bu gün daha az durumdadırlar… yüzde on beşi ise Ruslardan oluşmaktadır. Geriye kalan nüfusu, Ukrayna, Alman ve Belarus’lular teşkil etmektedir. Son dönemde özellikle, Rus nüfusunun azalması, Rus politikalarının etkilerinin de azalmasını sağlamaktadır.

Bağımsızlığının ilk yıllarında, başkent olarak, Almatı ilan edilmiş, daha sonra 1998 de, Astana’ya taşınmıştır. İlk cumhurbaşkanı, Nur Sultan Nazarbayev’dir.

Üç önemli problemi ile uğraşmaktadır. Birincisi demografik yapıdır. Rusların varlığı her zaman siyasi kriz oluşturma potansiyeli taşımaktadır. Etnik siyasal bir tutum, her zaman problem olabileceği düşünülmelidir.

İkinci problem ise Kazakistan ekonomisinin, finans ve sektör olarak Rusya ya bağlı olmasıdır. Zira Kazakistan, bağımsızlığını kazanmasına rağmen, sanayiinin yüzde kırk üçü Rusların kontrolünde gözükmektedir.

Üçüncü temel problemi ise Ruslar tarafından kontrol edilen askeri /nükleer tesisidir. Semipalatinsk’te bulunan nükleer deneme alanı, Bay konur Uzay üssü Kazakistan’ın sınırları içinde kaldığı için, kazak yönetimi Rus baskısını sonuna kadar hissediyor.

Bu üç kronik problem Kazakistan’ın bağımsız politika uygulamasında devleti zorlamaktadır.

Nur Sultan Nazarbey’in uyguladığı doğru ve sağlıklı politikaları, bu meselelerde çözüm yoluna girmiştir. Özellikle Rusların Kazakistan’dan göç etmeleri olumlu bir sonuçtur. Bu durum demografiyi rahatlatmaktadır. Nükleer silahlar konusunda devletin karar vermesi Rusya ve ABD siyasetinin etkisi söz konusu olacağından, 1995 yılında Rusya’ya devredilmiştir. Nazarbayevin başından beri önemle üzerinde durduğu mesele, Kazakistan’ın ekonomisidir.

Kazakistan’ın petrol ve doğal gazının batıya pazarlanması Rusya üzerinden olması, uzun süre Rusya’ya karşı bağımlı politikalar uygulamak durumunda kaldı. Ne var ki, Rusya tepkili olsa da, Kazakistan hem Çin hem de batı ile ticaretini sürdürmekte ve karalı bir şekilde sürdürmektedir.

2013 yılında Çin’in ipek yolu projesinde Kazakistan’ın ile önemli mesafeler kaydedildiğini ifade etti. Bunun yanında, 30 milyar dolarlık anlaşma yapılması projenin anlaşılması bakımından önemlidir.

Küresel denklemde, Kazakistan’ın uyguladığı reel politikalar sayesinde artan bir öneme sahip olması sevindiricidir. Kazakistan, Rusya politikalarını dengeleyebilecek, batı ve Türkiye ile denge politikaları uygulamada başarılı bir profil çizmektedir.2010 yılında Nobel Barış ödülüne aday gösterilmesi tesadüf değildir. Nur Sultan Nazarbayev; Putin başkanlığındaki Rusya ve Xi jinping yönetimindeki Çin ve Donald Trump ile ortaklık yapabilecek siyasi bir yetenek ve esnek politikayı uygulamada başarılı bir liderdir. Ayrıca Türkiye Rusya arasındaki uçak düşürme krizinde arabuluculuk siyasi rolü takdire şayandır. Bu meyanda, Türk birliği ile ilgili çalışmalarında başat bir konumdadır.

Kazakistan’ın siyasi yapısı, 28 ocak1993 te kabul edilen anayasa ile “başkanlık sistemi ile yönetilen üniter, laik, demokratik, sosyal ve hukuk devleti” olarak tanımlanmaktadır. Kazakistan 14 eyalet ve iki özel bölgeden (Almatı ve Astana)oluşmaktadır. Meclis, 15i cumhurbaşkanının seçtiği 47 kişiliden oluşan senato ve 107 kişiden oluşan meclis alt kanadı üyelerinden oluşmaktadır.

Ülke nüfusunun büyük bölümü kuzey ve güneydeki kentlerde yaşamaktadırlar. İç kesimlerde nüfus hayli düşüktür. Nüfusun yüzde altmışı kentlerde yaşamaktadırlar.

Kazakistan fosil yakıt rezervleri, uranyum, bakır ve çinko gibi madenlere sahip bir konumdadır. petrole dayalı bir ekonomik yapıya sahip olan Kazakistan, ekonomisini çeşitlendirmekte mücadele etmektedir. Aynı zamanda Kazakistan ekonomisinde, tarım ve hayvancılık önemli bir yer tutmaktadır.

Kazakistan’ın başlıca ihraç ürünleri, petrol ve doğalgaz olmakla, demir, tahıl et ve kömür ihracatı da yapmaktadır. İtalya, Hollanda ve Çin en fazla ihracat yaptığı ülkelerdir. Çin, Rusya ve Almanya’dan ithalat yapmaktadır.

Kazakistan’ın muhtelif yerlerinde bulunan radyoaktif maddeleri, önemli risk unsurudur. Atom terminalleri kapatılmış olması sevindirici bir durumdur. Ayrıca toprak kaymaları son derece etkili afet olarak gözlenmektedir. Aral gölüne akan iki nehrin tarımsal sulama amaçlı kullanılıyor olması, gölün giderek kuruması gibi bir risk taşımaktadır. Zirai ilaçlamada gölün kirlenmesine etki etmektedir.

Bağımsızlığını kazanan Kazakistan, cumhurbaşkanı nur sultan nazarbayeviv 12 nisan 2017de bir makalesinde yılsonuna kadar bir oryantasyon programı çerçevesinde, kiril alfabesinden latin alfabesine geçiş talimatının verilmesi ile 1940 yılından beri eğitimde kullanılan kiril alfabesinden vaz geçilerek, dünya ile entegre bir eğitime gidilmiştir.

Kazakistan’da eğitim yedi basamaktan oluşmaktadır. Okul öncesi eğitim, genel orta eğitim, mesleki teknik eğitim, okul dışı eğitim, özel orta eğitim ve diploma sonrası eğitimdir. Kazakistan’da yetişkinlerde okuma oranı %99.79 dur. Garı safi milli hasıladan eğitime ayrılan pay, %4-5 oranındadır

Kazakistan 1991 yılında bağımsızlığını ilan eder etmez, aynı gün tanımıştır. Kazakistan ve Türkiye arasındaki tarihi, manevi, milli, kültürel bağlar ilişkilerin hızlı gelişmesini sağlamıştır. iki ülke arasında kısa bir sürede, yüzden fazla antlaşma imzalanmış,1993 yılında Türk Eximbank vasıtası ile milyarlarca lira kredi verilmiştir.2007de Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının devreye girmesi ile Kazakistan petrolünün dış dünyaya pazarlanmasına imkan verilmiştir. Türkiye, aynı zamanda Hazar denizi kıyılarında petrol taşımacılığına imkan veren limanların inşasını üstlenmiştir.

Nur Sultan Nazarbayev’in 2009 yılında Türkiye’ye gelerek birçok stratejik ortaklık anlaşmaları imzalanması, Türk dünyasının yeniden birlikte olacağı aydınlık geleceğin anahtarı olmuştur. Hemen her alanda yapılan işbirliği stratejileri, Gaspıralı İsmail beyin hayalleri olan “işte birlik” dilde ve fikirde de oluşacağı bir zemine oturmuştur.

Türkiye ve Kazakistan’ın başardığı en önemli olgu şüphesiz ki, “Türk dili konuşan ülkelerin parlamenter asamblesini kurumsallaştırmaları olmuştur. Yine Türkistan eyaletinde bulunan “Hoca Ahmet Yesevi üniversitesi 12 000 öğrenci ile eğitime başlaması sevindirici bir gelişme olmuştur. Karşılıklı öğrencilerin üniversitelerde eğitim görmesi gelecek bakımından önemli bir gelişmedir. Avrasya araştırmaları alanında çalışmaların yapılıyor olması da büyük bir gelişmedir.

Nur sultan Nazarbayev’in ileri görüşlülüğü, siyasi dirayeti, Türkistan’da yeni bir siyasi iklimin doğmasına sebep olmuştur. Öngörüleri ve uygulamaya soktuğu bütün gelişmeler, sadece Kazakistan ile ilgili olmayıp, bütün Türk illerinin kapsama alına girmesini sağlaması asrın en ferasetli liderleri arasında kabul edilerek, Nobel barış ödülüne aday gösterilmiştir.

Türkiye cumhuriyeti devleti, Kazakistan’daki yer altı ve yerüstü madenlerinin işletilmesinde gereken hassasiyeti göstermediği, var olan potansiyel;. Kömür rezervi ve demir yönünden Asya'nın ilk sırasındadır. Uranyum zenginleştirme tesislerini Japonlar ve Kanadalılar işletmektedir, uranyum bölge halkının ekonomik seviyesini yükseltmekte iş sahibi yapmaktadır... Alüminyum sahası bir hayli zengin olmakla beraber bu sahada Rus firmaları etkili çalışma yapmaktadır. Petrol arama ve işletmesinde devlet bir hayli etkili çalışma yapıyor olsa da ABD İtalya çok büyük tesisler kurarak bir kaç ilçeyi kendisine işçi yapmış bulunuyor. Bakırda dünyanın en çok bakır üreten ülkesi durumunda lakin işletme Hindistan şirketinde… Doğal gaz ve petrol ihracatı genelde Rus ya üzerinden yapılıyor... Bakü Ceyhan boru hattına gemi ile taşıma yapılıyor... Elektrik üretimi son derece zayıf Kırgızistan ve Özbekistan'a doğal gaz verilerek elektrik alınıyor... Hayvancılık ve tarım ilkel yöntemlerle devam ediyor... Ekile bilinir arazinin yüzde altmış ı boş vaziyettedir... Yukarıda bahsini ettiğim alanların hiç birisinde Türkiye'nin hiç bir çalışması yok...

Gelecek milliyetçi bir iktidarın müdahalesi beklenmektedir.

Nesim Yalvarıcı

 

 

YORUMLAR

Ad

Makale,131,Şiir,12,
ltr
item
Nesim Yalvarıcı Blog: BAŞ EĞMEYİ BİLMEYEN TÜRKLER; KAZAKLAR VE KAZAKİSTAN
BAŞ EĞMEYİ BİLMEYEN TÜRKLER; KAZAKLAR VE KAZAKİSTAN
Nesim Yalvarıcı Blog
https://www.nesimyalvarici.com/2025/07/bas-egmeyi-bilmeyen-turkler-kazaklar-ve.html
https://www.nesimyalvarici.com/
https://www.nesimyalvarici.com/
https://www.nesimyalvarici.com/2025/07/bas-egmeyi-bilmeyen-turkler-kazaklar-ve.html
true
4680738629484459283
UTF-8
Tüm Yazılar Görüntülendi Hiç yazı bulunamadı TÜMÜNÜ GÖSTER Devamını oku Cevapla Cevabı iptal et Sil Yazar: Anasayfa SAYFALAR GÖNDERİLER Hepsini gör SİZİN İÇİN TAVSİYE EDİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH TÜM GÖNDERİLER İsteğinizle eşleşen bir yayın bulunamadı Anasayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Paz Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Oca Şub Mar Nis Mayıs Haz Tem Ağu Eyl Eki Kas Ara şimdi 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago 5 haftadan daha önce Takipçiler Takip et BU PREMIUM İÇERİK KİLİTLENDİ ADIM 1: Bir sosyal ağda paylaşın 2. ADIM: Sosyal ağınızdaki bağlantıyı tıklayın Tüm Kodu Kopyala Tüm Kodu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalandı Kodlar / metinler kopyalanamıyor, lütfen kopyalamak için [CTRL] + [C] (veya Mac ile CMD + C) tuşlarına basın İçerik Tablosu