Ahıskalılar için, “ateş hattında yaşamak” deyimini kullanmak yerinde olur. Kuman-Kıpçak Türkleridir. Gittikleri yerleri mamur hale getir...
Ahıskalılar için, “ateş
hattında yaşamak” deyimini kullanmak yerinde olur. Kuman-Kıpçak Türkleridir.
Gittikleri yerleri mamur hale getiren, inançlarına, “adanmışlıkla” bağlı olan
bir yapının temsilcileri…
Karpatlardan başlayıp,
kazak bozkırlarına kadar tarih seyri içinde devlet olgusunu yaşatmış bir Türk
boyu… Aynı zamanda bu bölgeye “ deşti Kıpçak” dedirten bir Türk boyu…
Rusların büyük ülküsü; Deli
Petro’nun “sıcak denizlere inme” ideali için yok edilmeleri gereken bir Türk
boyu…
Kırım, Ukrayna, Romanya,
Kafkasya ve ülkemiz sınırları içinde, Artvin, Ardahan, Kars, Ağrı ve Erzurum’u
da kapsayan, bir coğrafyada yaşayan “atabekler” olaraktan ifade edebileceğimiz,
bu günkü Gürcistan sınırlarında yaşayan ve orayı vatan bilen coğrafyanın
sahipleri…
İlk darbe,1828 de kırımın
Ruslar tarafından ilhakı ile başlar. 1877-1878 Osmanlı Rus harbi(meşhur 93
harbi) ikinci kayıpları…
15 Ekim 1944 Josef Stalin
tarafından yapılan sürgün… Hemen her ailenin birbirlerinden kati bir şekilde
kopmasını tasarladıkları sürgün…
Bu sürgünde en trajik
olan husus ise, Özbekistan’a sürgün edilenlerin ata yurtlarına giderlerken, Rus
beşinci kol faaliyetinin Kırgız ve Özbekleri kışkırtacak şekilde, “Ruslar
topraklarınızı işgale asker göndermekte tedbirinizi alın” demek sureti ile baba
ocağına geliyor rahatlığı içinde Fergana vadisinde “kırıma” uğramalarıdır.
Ahıskalıları, Rus
birlikleri sanıp, bu birliklere karşı teçhiz edilmiş Özbek ordusu, ani bir
baskınla Ahıskalıları yok ederler. Ganimet toplamak üzere öldürdükleri
askerlerin pazıbentlerinde, kuran ayetlerinden oluşan “enam ve hamail”
bulunması Özbekleri şaşırtmıştır. Ölmek üzere olan Ahıskalıya bir Özbek asker
sorar; siz kimsiniz? Ne için buralara geldiniz? Cevaben; “biz topraklarımızdan
sürgün edilen, ata topraklarımıza gelmenin buruk acısını yaşayan Ahıska
Türkleriyiz. Uğradığımız bu hazin durumu anlamış değiliz.”
Dünyanın dört yanına dağıtılmış
Ahıskalıların kendi ata topraklarında bir araya gelmenin özlemi; dedesi bebek
iken sürgüne yollanmış Ahıskalıların, şimdi ise torunları sahiplenmektedir.
Maalesef, kendisini Gürcü olarak ifade eden, aslı Yahudi olan Josef Stalin
Gürcistan krallığına imkân verecek bir tasavvur ile Ahıskalıları,
Ahıskalılardan “etnik temizlik” hareketini göçe zorlayarak yapmıştır. Tarih, bu
asil ve çalışkan insanları, yeniden ata topraklarında, “atabek” olgusunu hayata
geçireceği günlerin geri gelmesini sağlamayı insani bir görev kabul ederek,
siyasi platformlara taşıyıp, Rus mezalimini anlaşılmasını sağlamalıdır.
Yine, Acara bölgesinde
yaşayan Mesket Türkleri ve Acara Türkleri de bu sürgünden nasiplenmişlerdir.
Öyle ki, özellikle Marmara bölgesine yerleştirilen bu Türk unsurlar, Rusların
beşinci kol faaliyeti ile kendilerini Gürcü olarak ifade edecek kadar, talihsiz
bir durumu yaşamaktadırlar. Yerlerinden yurtlarından koparılan Acara Türkleri,
önceden yerleştirileceği bölgelerde karşı propaganda ile buraya gelenler, Gürcü’dürler
denilmek sureti ile dışlanmış veya karşı duruş gösterilmiştir. Zamanla bu
durumu özümseyenler. Düzce, Sakarya, Bursa -Gemlik ve Yalova’da yaşamlarını
sürdürürken, kendilerinin etnik olarak Gürcü oldukları yönünde kabul
etmektedirler. Bu ayrı bir hazin olaydır. Çok şükür bu topluluklar içinde,
Sadettin Tantan gibi gerçek dava adamı ve münevverler, bu durumun gerçek yüzünü
anlamış ve anlatmayı da sürdürmektedirler.
Sonuç olarak, Ahıska
sürgününün 80. Seneyi devriyesinde, işlenen soykırım ve cürmün bütün tazeliği
ile yaşatılması son derece önemlidir. Bazen Tarihten ibret almak, yaşadığımız
mağlubiyetlerin tahlilinden alınan ilham ile ne yaptık ki bu duruma düştük
sorusunu kendimize sormamızı sağlamasından alabilmeliyiz. Zira
yapamadıklarımızın muhasebesini yaparken, kaybımıza neden olan saiklerin de
anlaşılmasını sağlamaktadır.
Ahıskalılar, Kıpçak-kuman
Türklerinin bakiyeleridir. Onların kendi vatanlarında bir araya getirilip
yaşatılması ideal ve ülkü haline getirilmelidir.
Ebediyete irtihal
etmiş, göç ve zulüm görmüş bütün
Ahıskalıları, saygı ve minnet duyguları ile anıyor, Allahtan rahmet diliyorum.
Nesim Yalvarıcı
YORUMLAR