Paratoner; (yıldırımsavar)dilimizdeki karşılığı, yüksek irtifalı binaları, yıldırım veya şimşek düşmelerine karşı, oluşabilecek muhtemel...
Paratoner; (yıldırımsavar)dilimizdeki karşılığı, yüksek
irtifalı binaları, yıldırım veya şimşek düşmelerine karşı, oluşabilecek
muhtemel tehlikelerin, bulutlardaki elektriklenmenin, iletkenler vasıtasıyla
toprağa yönlendirilmesi düzeneğine verilen addır. Yani binanın elektrik
akımından korunması sistemine verilen addır.
Son zamanlarda, siyasette paratoner kavramının kullanılması,
oluşan siyasi iklimde, AKP yi hedef alan muhalif düşüncelere, MHP’nin, üstüne
vazife imiş gibi karşılık vermek suretiyle, muhalefete muhalefet etmek
siyasetine atfen kullanılmaktadır.
MHP niçin böyle bir siyaset takip etmektedir?
Kamuoyunun yeterli bilgi sahibi olduğunu düşünmüyorum. Zira
yetkili biri çıkıp; güvenlik, sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasi
gerekçelerini izah etmemektedir. “ülke bekası” denilerek, işin içinden çıkmaya
çalışılmakta, bu durumdan kendilerini kurtarmaya ve takip edilen siyasetin
meşruiyetinin kabulünü bekliyorlar.
Öncelikle bilmemiz gereken bir hakikat vardır, ülkemizin
“beka” meselesi her zaman vardır. Bu realiteyi kabul edemeyen bir siyasetçi
öngörüden mahrum bir siyaset takip ettiğini düşünürüm. İnsanlık tarihince
milletler mücadelesinin asıl öznesi, “beka” meselesidir.
Eğer bu gün “beka” meselesi bütün önceliklerimizden daha
fazla öne çıkmış ise, devleti bu duruma getiren Saikler ve sebep olan
ehliyetsiz devlet adamları ile kifayetsiz, öngörüsüz siyasetlerin ortadan
kaldırılması gerekmektedir. Muhalefetin asıl görevi de budur. Yani on beş
senedir devleti idare edenlerin niyetlerini millete iyi anlatmak muhalefetin
asıl görevidir. Yoksa iktidarın saffına geçip, dibek çinin “hık” deyicisi olmak
değildir.
MHP’de; Eski Marksistlerin iddialarını haklı çıkarabilecek
politikaların icra edilmesi, yani sermaye savunuculuğu misyonu, gençliği
milliyetçi düşünce sisteminden uzaklaştırmaktadır. Kendisini ülkücü-milliyetçi
tanımlamalar içinde düşünen insanlarında desteğini kaybetmektedirler…
Ayrıca, iddiasız, hedefsiz uydu politikalar takip edip oy
toplamanın mümkünü yoktur. Bunu da görmeleri gerekmektedir. Çünkü “ülkü ve
ülkücülük” millete hedef ve ideal vermek ideolojisidir.
Sicili çok karanlık olan AKP, takip ettiği siyasetin çıktılarıyla,
demokratik bir ortamda yargılanmaktan kendisini kurtaramayacaktır. Kötü gidişat
onun mukadder akıbetini zaten işaret etmektedir. Zamanı kendi lehine
çevirebilmek için MHP’yi terkisinde tutması onun için siyasi bir başarı, MHP
için başarısızlıktır.
Hayatı yanılgılarla geçen bir siyasi liderin, güvenirliliği
de sorgulanacaktır. MHP’yi bu mecrada göstermek, milletin MHP’ye olan güvenini
de kaybettirir.
Belki tavanda, MHP’yi “kuşatmış ekibin” desteklendiği
mümkündür. Ancak Ülkücü-Milliyetçi oldukları için bu gün işçi, işveren, memur
ve teknokratlar, ne acıdır ki, iktidarın zulüm politikalarından en fazla
etkilenmektedirler. Aldıkları terbiye gereği, oportünist ve pragmatik
davranmadıkları için iktidarın boy hedefi durumundadırlar. Bu fiili durum
mevcut iken MHP’nin AKP’yi parti sözcüsü gibi desteklemesi ve savunması, ona
kalkan olması, nasıl tevil edilebilir?
Bilinen bir stratejidir; üçüncü dünya ülkelerinde siyaseti
kurgulayan küresel unsurlar, iktidarı kurgularken, muhalefeti kendi başlarına
asla bırakmazlar…
Türk milliyetçileri bu dar boğazdan ferasetle ve
birbirlerine zarar vermeden çıkabilecek olgunluktadır. Her kes emin olmalıdır.
MHP’yi iktidarın desteği ile “kuşatan” bu günkü yöneticilerde…
YORUMLAR