DİYALOGCULAR NE DURUMDASINIZ?

                                 Diyalog; dilimizde, edebiyatla ve tiyatro ile aşina olduğumuz kavramdır. İki kişinin karşılıklı olarak,...

                             


 

Diyalog; dilimizde, edebiyatla ve tiyatro ile aşina olduğumuz kavramdır. İki kişinin karşılıklı olarak, herhangi bir konu hakkında birbirleriyle fikir alış verişi veya bir konu ile ilgili olarak sarf ettikleri görüşmelere verilen addır. Bu, terim manasıdır. Oysa ıstılahı manası biraz farklıdır. Çözülmesi gereken bir meselenin çözümü için bazen iki, bazen daha fazla kişi ve grupların bir program çerçevesinde ve belli bir sürece dayalı olarak yapacakları görüşmelerdir. Diyalogun şartları her iki tarafın eşit ve isteğe dayalı olması ve mutlak değer ifade eden konuların dışında, esnekliği olabilen konular üzerinde ortak bir kabul şartına bağlanacak olur…

Diyalog; naslarla yani, mutlak delillerle sabit ve mutlak kabul gören tezler üzerinden yapılamaz. Eğer böyle bir diyalog söz konusu ise, buna “taviz” verme diyalogu denilir. İki ayrı tezin taraflarının eşit şartlarla masaya veya belli bir platforma taşıdığı konular üzerinde diyalog oluşabilir…

Peki, ülkemizde uzun zamandan beri diyalog adına gayret sarf edenler neyin peşindeler, hangi tarz bir diyalog istemektedirler; asıl anlaşılması gereken husus bu sorunun cevabında saklıdır. Zaman içinde, uluslararası boyutlarda düzenledikleri diyalog seremonilerinde, “dinler arası diyalog” veya son zamanlar da da, ”kültürler arası diyalog” şeklinde isimlendirerek, topluma “sempatik” gelebilecek tarzda sunulmaya çalışıldığı bir vakıadır. Ancak anlayabildiğimiz tek husus, mevcut diyalog çalışmalarının tek taraflı ve eşit olmayan şartlarda, taraflardan birinin “galibiyet psikolojisini” elde tutarak, “kerhen” iştirak etmesi, bu trajik-komik durumla alay edercesine bir tavır içinde oluşudur… Görünüşe göre, bir adım ileriye gidebilecekleri de mümkün değildir. O halde bu gayretleri sarf eden “zevat’ın” beyhude gayretleri nedendir?

Bir sebebi vardır elbet! İslam’ı mı tebliğ ediyorlar derseniz? Hayır. İslam ile Hıristiyanlığın ortak özelliklerini tespit ederek, müşterek bir hayat tarzı mı geliştirmek istenmektedir? O da değil. Sarf edilen gayretlerin bir tek hedefi var, Hıristiyanların günlük hayatımıza kadar daha etkin bir biçimde girebileceği zemini yaratmak ve oradan dini ve milli hayatımızı izale (bozmak, çözmek) edebilecekleri mevziler kazandırmaktır.

Batı intikam peşindedir.  Ve bugün senin naçar durumunu anlamışken, senin peygamberini tanımaz, sen diyalog dedikçe, o kilise destekli basın ve yayın organları ile ve en ileri gelen din liderlerinin tahrik edici faaliyetleri ile (karikatürle, yalan içerikli basiretsiz beyanlar), İslam ve Müslümanlara, açık olarak hakaret ediyor, masum insanların öz vatanlarında canlarına mallarına ırz ve namuslarına tecavüzkâr davranıyor, kendi yaşamadığı coğrafyayı kastederek yenide bir düzenleme iradesini ifade ediyor, peki bu şartlar altında hangi diyalogdan bahsedilebilir… Yapılan bunca hadsiz zulme rağmen “diyalog” diyenlerin veya diyalogcuların yüzlerini görmek istiyorum. Gözlerinizden bakışlarınızdaki ifadeyi anlamak isterim. Haçın gölgesine sığınan ve oralardan ahkâm kesenlerin nasıl bir haleti ruhiye de olduklarını anlamak isterim. Birçoğunun, ezan okunmayan yerlerde, ezandan nasiplenmeden öldüklerini hepimiz biliriz… Böyle zelil bir hayattan Allah’a sığınırım…

Bilmeliyiz ki; batının Müslümanlarla özellikle de, Müslüman Türk milleti ile bir hesaplaşma iradesi ve gayesi vardır. Bunu icra etmesi için içten ve dıştan kuşatma yapabileceği oluşumlara ihtiyacı vardır. Bu oluşumda görev alan öncüler, bizim değer yargılarımız olan dinimizi ve milli değerlerimizin iğfal edilerek onların saflarında yer almaktadırlar… İşte bizim diyalogcularımızın halk arasındaki profilleri böyledir…

Eğer bu diyalog olayı, bilinmeden içine girilmiş bir durum ise, bu gaflettir. Silkinip uyanmak lazımdır. Eğer ki, kasden ve bilerek bir başka deyişle,”taammüden” girilmişlik varsa, o da ihanettir. Yine bu olay batılılaşma projesi çerçevesinde ise batılılaşmak hareketlerinin perde arkasında her zaman ihanet var olmuştur… Bu güne kadar yaşanan gelişmeler sonunda batılılaşmayı ihanetle eş değer olarak görmekte, haksız değiliz kanaatimce…

Batılılaşma ihanetinin hangi sayfasını açarsanız açın, tanımlamada güçlük çektiğimiz “mazbut” gibi görünen, dindar ve dinden yana görünen ama asıl işlevleri “ihanet” olan bazı kimseleri görürsünüz. Zaman değişse de, batının değişmez iradesine hizmet eden tipler hep böyle tipler olmuştur. Onlara kudret simsarları da diyebiliriz.

Onlar, sahip olduğumuz kıymet hükümlerimizi ve değer yargılarımızı pazarlayarak yaşarlar. Bundan ötürüde masum halk onlara itibar eder, onları kıymet tahtında tutarlar… “Tevhit dini” olan İslam dinini cemaat mertebesine indirgeyerek, İslam’ın birlik özeliğinden uzak,”kesret” e götürerek, ümmetin gücünü bölmektedirler…

Diyalogcular!

Ruhban sınıfının vaaz etiği bir din haline getirilmiş Hıristiyanlıkla ve kan içici Yahudilikle İslam’ı aynı platforma taşımaya kararlımısınız?

Diyalogcular!

İslam’ın amentüsünde emrolunan “peygamberlere imanı” kabul etmeyenlerle diyaloga ısrarlımısunız?

Diyalogcular!

Kur’ani azimuşşanda; “Allah indinde din, İslam’dır.” Ayeti celilesinden duyulan rahatsızlıktan ötürü camilerde Cuma hutbesinde okutmaktan imtina edilmesinden mutlu musunuz?

Diyalogcular!

Papa 16. Benedikt’in son marifetleri aklınızın başınıza gelmesine yetmedi mi?

Bütün bu gelişmeler ışığında, diyaloga devamda ısrar ediyor iseniz; size ilahi bir mesajı hatırlatmak isterim; Nasıl yaşarsanız, öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz, öyle dirilirsiniz, nasıl dirilirseniz, öyle haşrolursunuz…

                                                                                                    

                                                                                          Nesim YALVARICI

                                                                                         

YORUMLAR

Ad

Makale,131,Şiir,12,
ltr
item
Nesim Yalvarıcı Blog: DİYALOGCULAR NE DURUMDASINIZ?
DİYALOGCULAR NE DURUMDASINIZ?
https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEiHUUsXkbqdN11dY9Rt1GH7QtR11JuTZW98Bx9Mhyjp_-Z_Y7ZdaSshysNQL9LSHUfVPALYVzHLXR0IrQv7gZK5A7VkfNvN9bRjCJrr_RiMCT7hsB05NU1Yw8ls7vLa2hH7H8WsIGBuVDCv0-dCXPJP211156lJg9BasxOy2d--31ZIJny5h9c0-ohh=s320
https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEiHUUsXkbqdN11dY9Rt1GH7QtR11JuTZW98Bx9Mhyjp_-Z_Y7ZdaSshysNQL9LSHUfVPALYVzHLXR0IrQv7gZK5A7VkfNvN9bRjCJrr_RiMCT7hsB05NU1Yw8ls7vLa2hH7H8WsIGBuVDCv0-dCXPJP211156lJg9BasxOy2d--31ZIJny5h9c0-ohh=s72-c
Nesim Yalvarıcı Blog
https://www.nesimyalvarici.com/2022/01/diyalogcular-ne-durumdasiniz.html
https://www.nesimyalvarici.com/
https://www.nesimyalvarici.com/
https://www.nesimyalvarici.com/2022/01/diyalogcular-ne-durumdasiniz.html
true
4680738629484459283
UTF-8
Tüm Yazılar Görüntülendi Hiç yazı bulunamadı TÜMÜNÜ GÖSTER Devamını oku Cevapla Cevabı iptal et Sil Yazar: Anasayfa SAYFALAR GÖNDERİLER Hepsini gör SİZİN İÇİN TAVSİYE EDİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH TÜM GÖNDERİLER İsteğinizle eşleşen bir yayın bulunamadı Anasayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Paz Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Oca Şub Mar Nis Mayıs Haz Tem Ağu Eyl Eki Kas Ara şimdi 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago 5 haftadan daha önce Takipçiler Takip et BU PREMIUM İÇERİK KİLİTLENDİ ADIM 1: Bir sosyal ağda paylaşın 2. ADIM: Sosyal ağınızdaki bağlantıyı tıklayın Tüm Kodu Kopyala Tüm Kodu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalandı Kodlar / metinler kopyalanamıyor, lütfen kopyalamak için [CTRL] + [C] (veya Mac ile CMD + C) tuşlarına basın İçerik Tablosu