Kültür, insanoğlunun maddi ve manevi olarak ürettiği, yarattığı her şey: Gelenekleri, görenekleri, dili, dini, edebiyatı, giyimi, mimaris...
Kültür,
insanoğlunun maddi ve manevi olarak ürettiği, yarattığı her şey: Gelenekleri,
görenekleri, dili, dini, edebiyatı, giyimi, mimarisi, yemekleri vs.
Kültür
terimi yerine eskiden Arapça kökenli “hars” sözcüğü kullanılmış,
Türk Dil Kurumu bu sözcük yerine “ekin”
kelimesini önermiştir.
Farklı
açıdan ele alındığında, yaşantı yoluyla elde edilen maddi ve manevi değerler ve
kabullerin bütünü olarak ele alınması gerekir. Kültür; derinliğine anlaşılması
için geniş bir bakış açısı ile ele alınmalıdır.
İnsan
ihtiyaçlarına esas olan bütün ürünlerin, yine insanın duygu düşünce ve estetik
anlayışını ortaya koymak üzere üretilmesi, sunulması ve kabul görmesi
neticesinde kültürel değer olabilmektedir.
Tarihsel
seyir içinde, ilk insandan günümüze kadar, üretilen her kültür unsuru,
insanların duygu ve düşüncelerini özgün bir biçimde yansıttığını görmek
mümkündür.
Kültür;
basitten karmaşığa doğru ele alındığında, bütün yerleşik düzen içinde yaşamını
devam ettiren sosyal topluluklar, özgün değer üretmeleri gözlenmiştir. Bu durum
kültürün genel kabul ile yerel (mahalli) kabulü meydana çıkarmıştır. Yani bir
beldenin üzerinde yaşadığı ve coğrafyanın ona sağladığı imkân ve fırsatların
değerlendirilmesi neticesinde vücuda getirilmiş ürünler ve değerleri özgün
özelliği ile “yerel kültür” olarak kabul edilir.
Toplumsal
iletişim yoluyla, elde edeline kültürel değerler, yerelden genele sunulup kabul
edilmesi, toplumsal değer üretmeye katkı sağlamaktır. Farklı belde ve sosyal
toplulukların bu kültürel unsurları kabul etmesi, milli kültürü
oluşturmaktadır. Eğer daha geniş bir coğrafyada kabul görürse, bölgesel kültür
unsuru, kıtalar arsında kabul görmesi ise, evrensel kültür değeri olarak öngörülmektedir.
Bundan
şu sonuca varılabiliriz, bulunduğunuz yerin farkındalığı içinde, çevremizde var
olan kültürel unsurlara kendi estetik, duygusal ve düşüncemizle özgün
karakterli düzenlemelerle şekil ve muhtevasını belirleyip insanlara sunmanın,
kültürel değer üretmek anlamına geldiğini bilmemiz gerekir. Bu üretilen
değerler, sosyal dayanışmadan tutun, ekonomik gelişmeye ve sosyal barışa kadar birçok
boyutu teşkil etmektedir.
Belki
de hayatın gerçek anlamı, üretebilmektir. Kültür tanımlanırken; toprağın tava
gelmesinden, sürülüp düzenlemesine ve tohum atılıp ürün elde edilmesi hususu
kültür üretmek anlamına geldiğinden, hayatımızı doğru algılayabilmemiz de,
kültür üretmeye bağlıdır. Dinamik sosyal yapılar üretken topluluklardır. Ve
nerede bulunursanız bulunun, değer üretmelisiniz. Ürettiğiniz değerler, sizin
gücünüzdür.
Kültür
kodlarımız, bulunduğumuz coğrafyalardaki var olan maddi manevi değerlerimizi
temsil ettiğinden, şartların değişmesi ile kültürel değerlerimizin değişmeyip
değer kazanabilmesini sağlayıcı özgünlüğünün korunması gerekir. Çünkü değerleri
kaybolan sosyal topluluklar, değer üreten topluluklara tabi olmak durumundadırlar.
O halde yerel kültürlerin korunabileceği, geliştirilebileceği bir hayatın
tercih edilmesi, gelenekten geleceğe doğru bir hayatın seyrini
gerektirmektedir.
Toprağa
attığımız tohumun ürüne dönmesi, onun üretim biçimi, mahsulün
değerlendirilmesi, bir kültürdür. Sahip olduğumuz dilimizin vasıtasıyla ince ve
duygulu ifadelerle kendimizi ifade etmemiz kültürümüzdür. İnsanlarımızla
iletişimde sarf ettiğimiz davranışlarımız, düğün, dernek, ölüm ve her türlü
sosyal olay kültürümüzdür. Özelden genele yansıtılması milli kültürün
oluşmasıdır.
Yerelde
elde edilen kültürel değerler, yaygın kabulle, milli kültüre, milli kültürden
kadim medeniyetlerin oluşması sağlanmaktadır. Yani kültürden irfana, irfandan ümrana
(medeniyete), yani özgün hayat tarzına ulaşılmaktadır.
Günümüzde
bizi farklı kültürlerin kuşattığını görebiliyoruz. Özellikle moda akımı,
popüler kültür dediğimiz tüketim kültürü ile yerel kültürleri tehdit ederek,
onları üretmekten uzaklaştırarak, ürettikleriyle yetinmeyi hedeflemektedirler…
Özgün sosyal dokuyu yozlaştıraraak, toplumların var olma ruhunu ellerinden
alıyorlar. İç göçlerin teşviki, yerel kültürden popüler kültüre geçişi
kolaylaştırdığı için iç göçerin engellenmesi ve yerelin güçlendirileceği
tedbirler önem kazanmıştır.
Sosyal
değişimi sağlayan politikalar, beslenme biçimimizden, barındığımız evlere,
ulaşım biçimimizden, üretim biçimine kadar herşeyi etkilemesi, yerel kültürün, sosyal
gelişim çerçevesinde sürdürülmesinin gereği ve hedeflenen milli medeniyetin
inşası için önemlidir. Millet içinde milli hedefler bakımından önemlidir.
YORUMLAR