Devletin varlık sebebi, milletin ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir düzenleme yaparak iş bölümü içinde yine milleti organize etmektir. ...
Devletin varlık sebebi, milletin ihtiyaçlarını
karşılayabilecek bir düzenleme yaparak iş bölümü içinde yine milleti organize
etmektir.
Üç ana prensip vardır.
Bağımsız adalet,
Bağımsız Kanun çıkarma yetkisi olan parlamento veya onun
yerine ikame edilecek bir kurum.
Yetkilendirilmiş
Yürütme…
Bu üç olguya “erk” denmektedir. yani bir işi yapabilme
kudretine sahip olmak, demek doğru olur.
Meclis, milletin ihtiyaçlarına göre kanun hazırlar. Hükümet,
uygular.
Yargı; yani adalet te, hükümet uygulamalarını yasaya
uygunluğunu denetler. Belirlenmiş yasaların uygulanmasında, kişi haklarını
tehdit, tağyir, yok etmek üzere kanun dışılığa karşı hukuku korumaktır.
Üçü de, birbirinden bağımsız çalışırlar.
Türk devlet geleneği de böyledir.
Kurultaylarda alınan kararlar yasadır. Yasayı hakan uygular.
Hâkimler de denetler.
Yani, başıboş keyfi bir uygulama yoktur.
Ancak son üç asırdır, devlet hayatı keyfiyete göre ya da
birilerinin isteğine göre işlemektedir.
Yine fiiliyatta, zorbalık, baskı tehdit ve kayırma gibi
adalete gölge düşüren icra atların olması, devletimizi zaaf içinde
göstermektedir.
Keyfi idare veya zorba idareler, milletin iradesinin dışında
bir irade kurmaya dönük icraat içinde görülmektedir.
Üç kıta üzerindeki kayıplarımızın asıl sebebi de, budur.
Cumhuriyet döneminin ilk yılları da demokratik hayatımızın
kör-topal işlediği görülmekle beraber, Osmanlının son dönemindeki devlet zaafı
nükseder ve yine “eski tas eski hamam…”
Günümüzde daha vahim
bir noktadayız.
Yasama, kanun yapıcılar, “tek insanın” iradesine göre…
Yargı “tek insanın” hükmüne uygun hüküm vermekte…
Yürütme zaten “tek adamın” güdümüne girmiş durumda…
Bu durumda uygulamaların tümünde zorbalık vardır.
Eğer, milletin kendisini ifade edeceği yolları, tehditle
ortadan kaldırırsanız, teröre davetiye çıkarırsınız.
Eğer, bir kimse fikri mensubiyetini, şiddete başvurmadıkça, ahlaki
değerlerle çelişmedikçe, ifade ederde siz devleti onun üzerine gönderirseniz,
teröre cevaz verirsiniz.
Eğer, şu hizmetinizi yaparım, ancak benim siyasi
kanaatimdeki partiyi ve adayları destekleyin derseniz, birileri size konumunuzun
saygınlığına halel getirecek reaksiyonlara da hazır olmalısınız.
Ancak, bizim devlet geleneğimiz buna müsaade etmez,
etmemelidir. (Eğer gelenek kaldıysa…)
Memuru sürgün, kıyım ve hak mahrumiyetiyle terbiye
ederseniz, devleti teröre bulaştırırsınız.
Eğer, hukuk işlemez hale gelirse, ihkak-ı hak doğar…
YORUMLAR