Yer; Şehrin mutena bir yeri… Yıldızlar altında, bir mekân, Şehrin ön yüzüne bakan… Vakit akşam, Telaşla sağa-sola koşan, ...
Yer;
Şehrin mutena bir yeri…
Yıldızlar altında, bir mekân,
Şehrin ön yüzüne bakan…
Vakit akşam,
Telaşla sağa-sola koşan,
İnsanları görüyorum.
Gelmekte beklenen insanlar, birer ikişer…
Bakımlı kadınlar, tekmil erkekler…
Kadınlar;
Kelebekleri kıskandıracak kadar;
Zarif giyimli, edalı, işveli…
Tiril tiril perdeler, avizeler billur damlalar misali,
Duvarlara akseden gülücükler…
Renga renk mermerler…
İhtişamlı bir armoni…
Ve seçkin davetliler,
Her ifade nazik, her eda da nezaket var.
Belikli bu şehrin,”eşrafı” bunlar.
Dışarıda, intizamla bekleyen otomobiller,
Ve başlarında, güzel, siyah giyimli beyler,
Biri var ki,
Dost meclisine çeşni katan,
Bazen kahkahalarla ortalığı birbirine katan,
Bir elinde kadeh, bir eliyle “el” tutan,
Tam bir şarlatan…
Biri, pusuda sırtlan, birileri kuyruksallayan,
Biri tilkiye post sıyırtan,
Diğeri laf cambazı, bir başkası kurşun yutmuş kadar ağır.
Ortada üç beş cazgır…
Nasıl aldattıklarından, nasıl aşırdıklarından,
Anlatmaktalar uzun uzun…
İçtikçe, sesler çıkar ayyuka,
Bir çılgın müziğin ahengine katılıp,
Sonra biri koltuklarına takılıp,
Götürür gecenin karanlığına, “eşraf’ın” barınağına.
İşte bu şehrin ön yüzü,
Ve fakiri soyan yüzsüzü…
Nesim YALVARICI
17 NİSAN 2006-
ADAPAZARI
YORUMLAR