AKP ile beraber, siyaset erbabı, estetiği ve saygıyı kaybetti. Aşağılama, istihza ve alayla başlayan tavır ve ifadeler, ne yazıktır k...
AKP ile beraber, siyaset erbabı, estetiği ve saygıyı kaybetti.
Aşağılama, istihza ve alayla başlayan tavır ve ifadeler, ne yazıktır ki, hakarete varan bir boyut kazandı.
Bu hal, seçmen nezdinde de prim edince hızını alamayan siyasetçiler, darp etme ve sindirme yoluna gittiler.
Ülkemiz içeride ve dışarıda, etkili siyaset yapabilme becerisini kaybetti.
Toplumun dikkatlerini kendilerinde teksif etmek isteyen siyasiler, ağıza alınamayacak kadar sıradan kelimelerle cümle kurmaya ve toplumsal gerilim yaratarak siyasi mesaj vermeyi tercih ettiler.
Kim daha fazla bağırırsa, kim daha fazla hakaret ederse, iş yapmış sanıyor kendisini…
Yetmiş beş milyonluk nüfusu, tarihten gelen bir kültür derinliği ve son din yüce İslam dinine mensup olmalarına rağmen, yapılanların muhasebesini yapmadan tam gaz devam ediyorlar.
Bu tarzı siyasette kötü bir gelenek olarak yürürlüğe sokan Sayın başbakandır.
Danışmanları, oryantalistlerin doğu insanını keşfettikleri özelliklerinden hareketle, tek adamlık, baskın lider profili gibi, insani olmayan bir yöntemi siyasetlerinin metodu haline getirmiş olmaları, kitle psikolojisi bakımından “doğu toplumlarının” özelliği sayarak, başarı elde ettiler.
Bu başarı sadece sayısal başarı olmuştur.
Kötü bir akıbeti de içinde barındıran bu hal, Irak'ta, Libya'da, Mısır'da vahim sonuçlar doğurduğunu gördük…
Hepsi siyasette sayısal üstünlüğü ve devlet kontrolünü elinde bulundurarak, muhaliflerine aşağılayıcı, tahkir edici davranışlarda bulunmadılar mı?
YORUMLAR