Muş'a Özlem

MUŞ’A ÖZLEM Kayıp mevsimlerimde gizli, özlemlerimle yüzleştim. Ertelenmiş arzuların gölgesinde gölgelenmiştim. Karanlığın saçların...

MUŞ’A ÖZLEM

Kayıp mevsimlerimde gizli, özlemlerimle yüzleştim.

Ertelenmiş arzuların gölgesinde gölgelenmiştim.

Karanlığın saçlarına sarılıp, şafağın doğmasını beklemiştim.

Hatırladım ki; hashas bulaklarında, avuçla su içmeyi özlemişim.

Bahar mevsimleri, umuda kanat açan zamanlarımdır.

Lalelerin dilleri olsa zemheriden ne çektiğini anlatır.

Göğün özgür maviliğine nispet, gelincikler allanır,

Dağlardan ıtır saçan anıkları, kekikleri dermiştim.

Yaz mevsimi, gün orta vakti her şey güneşe mahkûm,

Börtü böcekle, bestelenmemiş nice deyişler okudum.

Sarı, taç çiçekleriyle, meçhul sevgiliye taç dokudum.

Çiriş bağlarında bir suna boyluya vermek istemiştim.

Çekilmişken karanlıklar bir örtü gibi yüzümüze,

Gün doğar muştu gibi, dağların ardından üstümüze,

Karışır kuşların cıvıltıları, rüzgârların sesleri, seslerimize,

Ovada kıvrımlarla yol alan nehirleri gözlemiştim.

Sen, şimdi hayalimde, hatıramda, bitmeyen sevgimsin,

Uzakta olsam, yakında olsam, büyüttüğüm sevgilimsin,

Güzelliğine aşina olmayan, sendeki sırrı ne bilsin.

Alı, yeşili, moru, beyazı, ne varsa güzellik, seninle bilmiştim.

Şanın, şerefin, gölgelenmesin, nadide bir dürdane gibi kal,

Hafızasına kazıdığın adını, geçmiş zamanlardan geri al,

Yiğit naraları, kılıç sesi, gizli kalmış aşkları dillendirsin kaval,

Ne varsa senden yana, yüreğimin kuytu yerinde, gizlemiştim.

Başı dumanlı dağların gibi senin de bilinmez derdin var.

Sis, ovayı esir alınca, senin yüreğinde, bir büyük efkâr,

Hasret çektiğin iklimlerin, gidip dönmeyen özlediklerin var,

Sükûta esir olmuş, ahrazlar gibi, kendi içine sinmiştin.

Şimdi sen, mahzun mevsimlerde, garip kalmışsın besbelli,

Hayata bağlandığım bir tutamaktır, sevginle bulduğum teselli,

Alıp başımı düştüğüm yollara, diyarlara, neden diyorlar tecelli?

Ben seni sevmiş, seninle güzellikleri, mertliği bilmiştim.

Taşlara nakşedilmiş nice faninin duyguları, sende yaşıyor,

Kimi belli belirsiz kitabelerde, duvarlarda öylece duruyor,

Kanaviçeli örtüde yavluk, kınından çıkacak hançer bekliyor,

Sen seni bilmesen de, asla unutulmayacaksın demiştim.