Hepimizin gözü önünde seyretti olaylar… Bir yanlış anlaşılmada yok… Her şey ayan beyan değil miydi? Bir siyasi parti “eş başkanı” ...
Hepimizin gözü önünde seyretti olaylar…
Bir yanlış anlaşılmada yok…
Her şey ayan beyan değil miydi?
Bir siyasi parti “eş
başkanı” bütün ülkeyi kahreden bir çağrı
yaparak,
Halkın sokağa dökülmesini talep etti.
Ve karşılığını buldu.
Ülke kan gölüne döndü.
Otuz vatandaşımızın ölümüne neden oldu.
Yani otuz aileye ateş düştü.
Onlarca çocuk yetim ve öksüz, onlarca eş, eşsiz, onlarca
ebeveyn çocuklarını kaybettiler.
Zarar ve ziyanın hesabı yok…
Buna vesile olan olay ise ülkemiz dışında cereyan eden bir
olay…
Parlamento üyesi bir milletvekili, yetki ve sorumluluk
bakımından sadece kürsü de ifade edeceği düşüncelerinden ötürü dokunulmazlık
hakkına sahiptir.
Toplumu kin ve nefrete, etnik ve dini ayrımcılığa götürecek
beyanat ve konuşmalara hakkı yoktur.
Hele “ayaklanmaya” çağırmaya hiç yoktur.
Otuz bin vatandaşımızın katledilmesinde öncü olmuş terörist
bir mahkûm ile devleti diyaloğa zorlaması hakkı yoktur.
Şayet yaparsa, kanunların ve demokrasinin yürürlükte olduğu
bir ülkede sıradan vatandaşla aynı hukuka tabidir.
Yani yargılanır, sorgulanır… Müeyyide uygulanır.
Bunu kim yapar…
Meclisi idare etme yetkisine sahip meclis başkanı elbet…
Üstelik hukukçu, üstelik yirmi beş seneye yakın bir zaman
dilimidir meclis üyesi…
Yani çeyrek asırdır mecliste…
Meclis ve ülke yasalarını en iyi bilenlerden…
Niye bir şey yapmıyor?
Kamu vicdanı rahatlasın diye, terörle müşterek hareket eden
adama, dikkatini çekebilecek bir şey de yapmıyor.
Milletin üstüne ölü toprağı ekilmiş sanıyorsun. Hiç kimse bu
duruma bir uyarı da yapmıyor.
Sonunda ihkakı hak uygulandı. Millet mukabele etmek
durumunda kaldı.
Şimdi soruyorum sayın meclis başkanına;
Terör örgütü ile ortak çalışan parti başkanının yaptığı fiil
yasal mıdır?
Değilse, sizin onun hakkında kovuşturma açma hakkınız ve
yetkiniz var mıdır?
Meclis üyesi birinin
suç işleme özgürlüğü var mıdır?
En azından idari soruşturma açmanız gerekmiyor mu?
Kaybolan vatandaşların hukukunu koruyacak bir girişimde
bulunmayacak mısınız?
Adalet bakanının, iç işleri bakanının ve başkanın hatta
cumhurbaşkanının birbirlerine bakıp, süslü laflar söyleme den öteye bir şey
yapmaları gerekir.
Heyecanını, enerjisini, umutlarını yitirmiş bir meclis
başkanından çok büyük beklenti içinde bulunuyoruz.
Gidişatımız kötü bir mecrada seyrettiğimizi gösteriyor.
“Yeni Türkiye” dediğiniz programınız böyle başladı, böyle
gidecekse milleti zor günler beklemektedir.
Bu kötü gidişe dur diyecekseniz, Türkiye’nin gerçek problemi
meclisin tutumunda yattığını görebiliyoruz.
Meclis başkanı olarak ne iş yaptığını sormak vatandaş olarak
hakkımız olduğunu sanıyorum.
Meclisi yönetemiyorsanız, bırakın yönetebilecek yüreğe sahip
bir insan gelsin oraya…
İkbaliniz için başka makam da kalmadı zaten…
Nesim YALVARICI
YORUMLAR