Eğer hukuku işlevselleştirmezseniz, hukuksuzluk, hukuk olur. Hak hukuk gözetilmez, gücü yeten hukuk belirleyici konuma gelir. Bu dur...
Eğer hukuku
işlevselleştirmezseniz, hukuksuzluk, hukuk olur. Hak hukuk gözetilmez, gücü yeten hukuk belirleyici konuma gelir.
Bu durum sistemin meriyetinde kısmi olarak egemen olsa da, henüz yaygın değildir.
Ancak gidişat; bu durumu olağan hale getireceği bir seyir içine girmiştir.
Nitekim hükümetin yolsuzluğa karşı almış olduğu tavır hukukun iş yapamaz hale
gelmesini sağlamaktadır.
Hafızamızı yokladığımızda,
Kayseri belediye başkanı ile ilgili yolsuzluk iddialarında Sayın Cumhurbaşkanı;
“belediye başkanına ben kefilim” demesi hukukun müdahalesini engellemiştir. Hâlbuki
kamu menfaatinde gözetilecek yegâne durum, hukukun güvenirliği ve milletin
idareye itimadı bakımından durumun tahkik ve tetkik edilmesine dair bir
teşebbüse destek olmaktı.
Daha sonra, üniversite giriş
sınavlarında, hem sayın cumhurbaşkanı hem de başbakan, yapılan şifre yolsuzluğu
iddialarından, tatmin olduklarını ifade ederek, soruşturmalara engel olacak, ya
da soruşturmacıların etki altında kalabileceği bir psikolojik ortamın
oluşmasını sağladılar. Nitekim iddia edilen hususun doğruluğu ortaya bizzat
kurumun başındaki zat tarafından,” sehven olduğu” yönünde bir beyanatla
açıklandı. Daha bu durumun mürekkebi kurumadan, Yüksek öğrenim ile ilgili, ALES
sınavında bir başka problem baş gösterdi. Ne adli ne idari hiçbir işleme kimse
muhatap olmadı. Gerekçesi, devlet büyüklerinin lehine irade beyan ettiği
kişilerle ilgili kimsenin bir şey yapamıyor olması sebebiyledir.
Hâlbuki idari hukuk bakımından,
böyle bir duruma muhatap olunduğunda, ilgili kamu görevlisi, açığa alınır,
soruşturmanın selameti bakımından, iş yeri ile geçici de olsa irtibatı kesilir.
Geçmişte Sayın Demirel de,
“verdiysem ben verdim” demek suretiyle bu kabil uygulamalarda bulunmuştu.
Ne var ki herkes kendi yandaşını
koruyup kollamaktadır. Haklıda olsa, muhalifini etkisizleştirmek adına, hukuk
kurumu vasıtasıyla haklar, yok edilmeye çalışılmaktadır. Nitekim Adana
Büyükşehir Belediye başkanı Sayın Aytaç Durak, hukuk önünde aklanmasına rağmen,
göreve iade edilmemiştir. Hâlbuki Kayseri Belediye Başkanı Sayın Haseki ise, elini
kolunu sallaya Sayın Cumhurbaşkanımızın himayeleriyle görevinin başındadır.
Yine Edirne Belediye başkanı hukuka hesap verilirken, AKP li belediyelere “
kalkan” olunması hukuk açısından ciddi sıkıntı yaratmaktadır.
Hukuku icra etmek durumundaki
hukuk kurumunu, devreden çıkarırsanız, hukuk aramada yeni bir yol ve yeni bir
yöntemin oluşmasını sağlarsınız… O da “ihkak-ı hak” yani herkesin kendi hakkını
tahakkuk ettirmesidir. Ki,- Allah esirgesin- bölgesel olarak içinden geçtiğimiz
süreç hesap edemeyeceğimiz neticeleri getirebilir. Siyasi ikballeri için
ülkemizi kaosa sürüklemeye kimsenin hakkı yoktur.
YORUMLAR