Eskiler, alçaklığa ve alçak kişilere; “erbabı denaet” derlerdi. Alçaklık, insan onuruna, insan haysiyetine sığmayan fiilleri işleyenler i...
Eskiler, alçaklığa ve alçak kişilere; “erbabı denaet” derlerdi. Alçaklık, insan onuruna, insan haysiyetine sığmayan fiilleri işleyenler için kullanılır. Bizim kültürümüzde, -sokak jargonunda- “kahpelik” ile de tevil edilebilir. Masum insanların can ve mallarının hedef alındığı, haklarının çiğnendiği bir ortamda, kendilerini bir örtü gerisine atarak, her türlü kötülüğü işlerken, haklılıklarını iddia etmekten de çekinmez yüzsüzlükleri de vardır. Bunların psikolojik durumları tahlil edecek olursak, öncelikle korkaklıktan kaynaklanan bir davranış sergilemektedirler. Sadist bir ruh yapısı içinde, birilerine ıstırap vermekten zevk duymaktadırlar. Bu hastalıklı bir ruh halidir. Sosyal bünyede kopyalanarak çoğalmaktadırlar. Çetin Altan’ın dediği gibi, “onlarda pusu vardır, düello yoktur.”
İnsanlık tarihinde örnek teşkil edecek onlarca kişi alçaklık fiilinin faili olarak kayda geçmiştir.
Elbette, Milli tarihimizde de alçaklıkla hayatını devam ettirenler var olmuştur. Fitne- fücur, haset, kin –garez saçarak ortalığı bulandıran ve sonra da iş gelip ona dayanınca da, feveran figan eden karakterler…
Son örneği de, ülkemizin huzurunu kaçıran PKK ve DTP tedhiş örgütleridir. Davranışları ibret nazarıyla incelendiğinde, seciyeleri ile ilgili bir yargıya varmakta zorlanmamaktayız. Önceleri, eylemlerinde kadınları kullandılar. Kadınların eteklerine gizlenip, onları güvenlik güçleriyle karşı karşıya getirdiler. Zira biliyorlar ki, Türk insanı kadına el kaldırmaz. Her şeye rağmen kadına yapılacak bir olumsuz davranış, kamuoyunca tepki alır… Demek ki meydanlara sürülecek kadın kalmayınca, çocukları sürmeye başladılar. Fakat bir türlü kendileri ortaya çıkamamaktadırlar. Çünkü bu iş yürek ister, cesaret ister.
İşi siyasi mantık ile değerlendirelim. Kendinizi ,-güya- Kürt halkına adamışsınız. Bir halkın kurtuluşuna giden yol, o halkın çocuk ve gençlerin her türlü olumsuzluktan uzak, hayatı anlayıp algılayabilmelerini sağlayabileceği eğitim ortamında tutmak olmalıdır. Eğer kendi siyasi ikbaliniz için onları malzeme ederseniz. Yarın onlar bu konuda “ayıkınca” haliniz pekte iç açıcı olmaz.
O bölgede aydınlığa giden yol, bölge insanının her ferdini, aydınlatacak, hayata dair ihtiyaçlarını tedarik edecek beceri ve kabiliyetle donatmaktır. Vasıfsız insanı ortaya sürüp, kurşun askerler gibi oraya buraya sevk ederek, onların oluşturduğu atmosferden istifade etmek artık onlarında karnını doyurmamaktadır. Bir süre sonra, hayatın onlara yüklediği sorumlulukta kat ettikleri mesafeyi gördüklerinde, ya ceza evlerinde mahkûm, ya da, inşaat ve tarım alanlarında, her türlü güvenceden mahrum gündelikçi işçi olacaklardır.
Buna hakkınız yoktur. Böyle taraftar toplama metodunu tercih edenler, semerini yemeye mahkûm olan eşek konumuna düşmeleri mukadderdir.
Meriyetteki sistem bunlara çanak tutmaktadır. İktidardaki siyasiler bunları tahrik etmektedir. Basın ve medya yönlendirmektedir. Ancak en önemlisi, kadınların etekleri altında gizlenmiş PKK ve Paydaşı DTP, Doğu ve Güneydoğudaki kardeşlerimizi uçuruma çekerek, onların imhasını planlamaktadır. Yoksa varlıklarını esas alan alternatif bir proje ve bir siyaset önerileri olurdu…
YORUMLAR